Antwone Fisher – Sinekritik

Denzel Washington, adam için şu laf az değil çok da değil : adam oynuyor ya!

 

( aslına bakarsanız, denzel’in resminin arkada olması gerekirdi bana göre =) )

Güzel bir konusu olan, aslında sinemada yer alması gereken – çok izlenilmesi gereken filmlerden biri daha; fakat günümüz insanı ne yazık ki ” türkler çıldırmış olmalı ” , ” kolpaçino” gibi filmlere ilgi duyar oldu ya da daha doğrusu kanar oldu… Çünkü gişe durumlarına baksanız bu film ile bahsettiğim film arasında dağlar kadar izleyen sayısı vardır ama bu filmde bir çok konu ele alınmasına rağmen o filmler tamamen ” boş ” tur. Yanlışmıyım?.

Denzel Washington’un ilk kez yönettiği bir filmi izledim, bu filmin onun ilk yönettiği film zaten ( ki iki tane film çekti şuana kadar kendisi ) Senaristi ise filmin adı ile aynı adı taşıyan biri; gerçek bir hikayesi var yani filmin. Buraya kadar olan herşey ilgi çekici ve filmi izlemeye iten sebeplerden biri… Fakat ya film?. İşte…

Filmde, daha doğmadan babasını kaybeden 2 aylık ikende annesinden ayrı kalmak zorunda kalan bir gencin geleceği konusunda bir çok kişinin bir çok öngeri de bulunabileceğinin tam tersi şekilde ” tamamen temiz ” bir hayat sürmesi sonucunda donanmada görevli iken tanıştığı bir doktor vasıtasıyla ailesini bulma çabası anlatılıyor kabataslak… Tabi bu kurgu içerisinde, doktorun kendi eşiyle olan durumu, fisher’in aşk hayatı, çevresindeki insanların durumu ve amerikan aile yapısı üzerinden gayet güzel bir anlatımla geçiliyor…

Filmin başlangıç sahnesinde çocuk ile adamın ellerini birleştirmeleri sahnesi çok hoşuma gitti; bir de bu ” temiz ” insanın ilk kız arkadaşıyla yaptığı konuşma… Doktorun inadı sayesinde içinde tuttuğu şeyleri açığa vuran bu genç adam doktorun yönlendirmesiyle önce aşkı, sonra aileyi ve en sonunda da doğru yapması gereken şeyleri keşfetti ve bir anda kaybeden insandan kazanan insana dönüşüverdi. Özellikle son sahnelerde ağlayan bir çok insanın olduğuna ( ya da içi sızlayan ) kesinlikle eminim!

Fakat bu film hakkında şunu söylemek isterim: dram filmi.. yani aksiyon yok, zaten bir çok kişi konusunu da beğenmeyecektir belki de… Ama Fisher karakterini canlandıran derek luke gerçekten filmde denzel washington’dan bile daha iyi oyunculuk sergiledi diyebilirim; zaten rolüne gerçekten uyan bir tipi vardı ve mimik hareketleri, yani sevinci ve hüznü gerçekten başarı ile yansıttı. Gerçek bir olaydan esinlenerek yapıldığından biyografi özelliği de taşıyan filmde zamanın şartlarına uygun çekimler yapılsa da özellikle diyaloglar çok güzeldi diyebilirim.

İmdb puanı 7.3 olan film için, ben 7,5 puan verdim.

İyi seyirler..

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık