Avatar – Sinekritik

Uzun zamandır beklenen film, avatar artık sinemalarda… Ben de bu reklam kampanyası ile yeterince ilgi çektiği aşikar olan filmi ilk günden hem de 3 D kalitesi ile izlemek için sinemanın yolunu tuttum… Sinemada izlemenin en keyif verici olayı : ses… Ses film izlerken bana göre çok önemli… Filmin ambiyansını yansıtması açısından ve insanı filme başabaş kalmasını sağlama açısından çok önemli… Ve uzun süredir adı nerdeyse kafamıza kazıtılan bu avatar filmini, bu gibi sebeblerden ötürü sinemada izledim; ki sizlere de önerim sinemada izleyin. [ Bilet fiyatları 10 tl olmuş, arada sırada gidersek öğreniyoruz işte! ]

James Cameron hakkında konuşmaya gerek yok, bilimkurgu konusunda aklınıza gelebilecek bir kaç filmin zaten yönetmeni; titanic, terminatör, the abbys, alliens 2 gibi… O yüzden tarzından vs. yazmak istemiyorum fakat bu filmde tamamen farklı bir teknik kullandığı zaten duymuşsunuzdur…

Film, öncelikle başrol oyuncumuzun neden bu göreve seçildiğini bize kısacık anlatıyor; sonrasında ise direk konuya dalıyoruz. Dünya neden kötü, neden bu kaynakları bu kadar istiyor, diğer insanlar nerede, kaçıncı yüzyıldayız gibi sorularımız cevapsız kalıyor; fakat direk konuya girerken bizi geçmişte sürekli tutmak fikrini benimsememiş olması güzel: yoksa daha fazla sıkılırdık!

Filmin teknolojisini takip edenler ve araştıranlar bu teknolojinin NASA’nın üstünde çalıştığı bir teknoloji olduğunu göreceklerdir… Ayrıca filmin geçmişi hakkında bilgi sahibi olanlar, bu film üzerinde yönetmenin 14 yıldır uğraştığını ve son 4 yıldır prodüksiyon işlemlerinin sürdüğünü bilirler…

Sürekli haberlerde vs. gösterildiği için bir çok kişi zaten film hakkında bilgi sahibi; bu yüzden o konuda fazla bahsetmek istemiyorum… Fakat kullandığı teknoloji sinema dünyasında yeni bir çığır açtı diyebilirim ve buna şunu da ekleyebilirim: ucuz olduğu vakit bu tip bir sürü film görebileceğiz!

Filmde na’vi uygarlığı için hangi afrika dilini ( ki ben öyle tahmin ediyorum ) kullandılar bilmiyorum ama halkın giyiniş tarzından vs. onların kızıldereli olduklarını düşünmek mantıklı; bu yüzden ABD’nin kızıldereli halkına yaptığı zulümden yola çıkılarak bunun bilimkurgu halinde bizlere sunulduğunu düşünmek herhalde yanlış olmaz. ( Ki sorular peşpeşe geliyor; acaba yönetmen ki aynı zamanda senarist kızıldereli kökenlimi?. ) Bir ağaca tapmaları ( ki tek tanrıya inanıyorlar ) , ruhlarla iletişim kurduklarını düşünmeleri ( Ki bir çok kızıldereli ruhu vardır vs. diye biliyoruz onların inancında ) gibi nedenlerde bu düşüncemi doğrular nitelikte ama tabii ki bunlar tahmin =)

Filmi 3 saat boyunca izledim ama aklımda kalan diyaloglar çok azdır zaten pek fazla da yoktu ama şunu örnek olarak yazabilirim: ” bir yeri almak istiyorsan önce orayı düşman ilan et, sonra karala ve sonunda da ele geçir. “

Teknolojik gösteri – kalite dışında hep bilindik , başka filmlerde bulabileceğimiz kurgu var filmde fakat işte teknoloji araya girince insan bir başka izliyor filmi.. Arada diyaloglara yerleştirilen küçücük espriler filmi 3 saatte boyunca somurtkan bir halde izlemekten sizi kurtarıyor.

Bu filmi izlemek isteyenlere tek önerim yüksek kaliteli halde izlesinler ( Bluray veya blurayrip )

sinemalar.com da film daha yayına girmeden puan sistemi aktif olmuş fakat ben 7.5 verdim.

iyi seyirler.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık