Bloodshot Durdurulamaz Güç Film Eleştirisi

bloodshot

Maalesef son zamanlarda özgün senaryo bulma konusunda tıkanan Hollywood sinemasının imdadına çizgi romanlar yetişti ve birer birer filmleri beyazperde de kendine yer buluyor. Bunlardan bir tanesi de Bloodshot adlı yapım oldu. 1989 yılında kurulan Amerikalı çizgi roman yayıncısı Valiant Comics, özellikle Harbinger, Bloodshot, Shadowman ve X-O Manowar gibi karakterlerin serilerini ekrana çıkarmayı planlıyordu ve bu serinin ilk flmi Bloodshot oldu. Filmin Jason Kothari , Dinesh Shamdasani , Neal H. Moritz , Toby Jaffe gibi isimlerden yer alıyor ve oyuncu kadrosunda özellikle son olarak Alita filmi kadrosundan hatırlayacağımız Eiza Gonzalez ile ünlü oyuncu Vin Diesel yer alıyor.

Bloodshot Sinekritik

Beş filmlik sinematik evrenin ilk parçası olan yapım, sonradan çekilecek yapımlar açısından da bir ön bilgi verecekti ancak bu filmde Corona virüsünden etkilendi diyebiliriz. Ülkemizde mart ayı ortasında gösterime giren yapım, sinema salonlarının kapalı olması nedeniyle yaklaşık 50 bin kişi tarafından ancak izlenebildi, ilk yayınlandığı Amerika kıtasında da yaklaşık 10 milyon dolar gelir elde etti ki bu çok düşük bir rakam ve yapımcılar için açıkçası talihsizlik oldu diyebiliriz.

Bloodshot: Durdurulamaz Güç (filmin orijinal adının Türkçesi bu değil ama ülkemizde bu şekilde yayımlandı) adlı yapımın konusuna gelince: Ray, eski bir asker. Ray, bir operasyonda ölür ve sonrasında tekrar hayata döndürülür; bilim insanları tarafından nano teknoloji sayesinde geri döndülen Ray, damarlarında dolaşan teknoloji sayesinde artık durdurulamaz bir güçtür. Geçmişi ile ilgili hiçbir şeyi hatırlamayan Ray, yavaş yavaş geçmişini hatırlamaya başlar ve özgürlüğünü kazanmak için zorlu bir savaş verir.

Vin Diesel, 52 yaşına rağmen Bloodshot filminde olduğu gibi aksiyon filmlerinde çok başarılı.

Yönetmen koltuğunda oturan Dave Wilson aslında bir özel efekt uzmanı ve bu film ilk uzun metrajlı filmi olmuş; uzmanlığı, filmin efektlerinde kendini hissettiriyor ama yönetmenliğinin bir özgünlüğünü göremedik desek yeridir (Tünel içerisinde yaşananlar hariç, o kısmı çok başarılı) Ama bir çok yerde özellikle Michael Bay tarzını denediğini söylemek gerek.

Corona virüsünün gündeme oturduğu şu günlerde, kanımızda yer alan virüslerden korkadururken karşımıza çıkan nano teknolojik ürünler gerçekten bilim açısından çok büyük şeyler ama içerisinde mantık hatası içeren ancak süper kahraman filmi olmasından ötürü “hadi beee” diyemediğimiz bir yapım ile karşı karşıya kaldık. Birçok bilim kurgu filminden benzerliklerin görüldüğü yapım hakkında sosyal medyada okuduğum kadarıyla özgün çizgi romandan bağlantının çok düşük olduğunu öğrendim ki bu bence bir hata. Gişe uğruna mı yapıldı acaba? Ama değmedi tabii ki.

Bu arada 45 milyon dolar harcanan filmin gişede çakılması gerçekten kötü. Ancak alt metinlerde verilen amerikan propagandası gözden kaçmadı: Orta Doğu’da savaşıp uzuvlarını kaybeden ancak teknoloji sayesinde süper güce dönüşen Amerikan askerleri… Vay be! Bıkmadılar bu Orta Doğu düşmanlığından.

52 yaşındaki Vin Diesel, muadili oyuncularla karşılaştırıldığında aksiyon filmlerine daha çok yakışıyor ancak duygusal sahnelere hiç yakışmadığını söylemem gerek. Adeta yeni nesil Terminatör filmi gibi olan yapım, aksiyon severleri tatmin edecektir ama beklentiyi fazla yüksek tutmadan izlemenizi öneririm. İyi seyirler.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık