Kitap İncelemesi: Çözülme

Çözülme - Rasim Özdenören

Çözülme adlı kitap ilk olarak 1973 yılında yayımlanmış. Rasim Özdenören tarafından kaleme alınan eserin son baskısı 2022 yılında yayımlanmıştı. İz Yayıncılık tarafından piyasaya sürülen eserin 14. baskısı elimde ve bitirdim. Çözülme, dört adet öyküden oluşuyor. İlk üç öykü kısa olmakla birlikte son sırada yer alan ve kitaba ismini veren Çözülme öyküsü biraz daha uzun ve akıcı. Diğer öyküler çok kısa olduğundan olsa gerek sönük kalsa da “Çözülme” öyküsü için kitap okunabilir. İçindekiler kısmında yer aldığı üzere 4 öykünün yer aldığı bir kitap; bunlar sırasıyla: “Ölünün Odaları, Şimdi Çok Uzaklarda, Aile, Çözülme” şeklinde sıralandı. 1977’de Çözülme adlı öykünün TV filminin de yapıldığını ekleyeyim.

Çağdaş Türk hikayeciliğinin önde gelen isimlerinden olan Rasim Özdenören hakkında bir dipnot daha eklemek istiyorum, görev yerim itibariyle olduğu için: Yazara 2018’de Bayburt Üniversitesi’nin düzenlediği 2. Dede Korkut Ödülleri kapsamında “Bilge Adam Ödülü” verilmiş. Bol ödüllü bir yazar. Türk öykü yazarlığına katkısı büyük. Tekrar mekanı cennet olsun diyorum.

Kitaba gelince; 4 öykü olduğunu söylemiştik. Bunlardan ilki olan Ölünün Odaları adlı öyküde Üzeyir, İdris gibi karakterlerin başından geçenler anlatılıyor. Bu bölümde babasını kaybeden birinin içinde yaşandığı psikolojik bunalım anlatılırken bir an kendinizi karakterin yerine koyup, üzülür halde bulabilirsiniz. Yazarın her zaman ki üslubu bu öyküde de yer alıyor; olay örgüsü ve geçişler çok hızlı, mekan tasviri ile karakter duyguları iç içe geçmiş durumda: “Yorgunluğun külçeleştirdiği vücut kımıldadı. Takırtıyla geçen bir arabanın sesi, pencere camlarını titretti, canlı varlığı yakalayan gergin bağlarını gevşetti, çözülmeye hazır duruma getirdi.” (s. 17). Bunun gibi örnekler verilebilir. Yine de bu ilk öykü kısa bir öykü olmasının getirdiği eksikliklerle yorumlanamaz ancak başı ve sonu belli olmayan, anlatmak istediğini tam olarak anlatamayan, öykü yazınını geliştirmek için yazarın yaptığı bir antrenman gibi gözüktü bana. Sonraki iki öyküde buna benzer şekilde.

Çözülme adlı kitaptan aldığım 2 cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çözülme – Kitap Yorum

Kitabın ikinci bölümü ise “Şimdi çok uzaklarda” isimli kısımdır. Bu bölümde kasaba hayatı daha baskın bir şekilde tasvir ediliyor. İçgüvey olarak evlenen birinin yaşadığı o dönemin şartları, evden – anadan ayrılmaları ve daha sonra şehre göç duygularının kişilerdeki yansımaları üzerinde duruluyor. Üçüncü bölüm ise Aile ismiyle devam ediyor. Yazar bu bölüme üç sayfalık betimlemelerle tasvirler yaparak başlıyor ve sizi bir hayal dünyasına götürüyor. Yazar bir köy evini geniş geniş tasvirlerle ve bu evde yaşayan sekiz kişiyi tek tek ele alarak size anlatıyor. Bu kısım biraz sinirinizi bozabilir.

Çözülme adlı öyküsünde ise Kerim adındaki karakterin başından geçenleri takip ediyoruz. Meczup kardeşi Keriman, eşi tarafından darp edilen kardeşi Şaziye, aklını yitirmek üzere olan anası, hasta olup yatalak duruma gelen babası, kağıt oynadığı arkadaşları Ragıp ve diğerleri ile kısa ama çokça ders alınması gereken olaylar, cümleler barındıran bir öykü olarak karşımıza çıkıyor.

Yazarın mekan tasvir metodu gerçekten çok ilginç. Çözülme adlı kitabında yer verdiği mekan tasvirleri, diğer okuduğum eserlerine nazaran adeta bir adım daha öteye taşınmış, olayları daha geniş bir perspektiften anlatmaya çalışmış. Sadece mekanı ve mekanla bağlantılı çevreyi değil, o an orada olan karakteri, uzakları, doğayı, hatta güneşi ve ayı da tasvir ediyor, çok geniş pencereden olaya bakıyordu. Bu ilginç tarz bazı yerlerde eleştiri, bazı yerlerde övgü alabilecek şekildeydi.

Çözülme Kitabını Okumalıyım?

Yazar aslında bu eserinde, ülkedeki kültürel-sosyal değişimin hem bireyde, hem de ailede meydana getirdiği çarpıklıkları, çelişkileri, açmazları irdelerken, kendi seçimi ve isteği dışında halka dayatılan yeni yapılanmanın (batılılaşmanın/yabancılaşmanın) ailedeki çözülmeye kadar varan sarsıcı etkisini usta bir dil işçiliği ve şairane bir üslupla anlatır. Bu haliyle hem yazıldığı döneme hem de günümüze farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Bu haliyle özetle kitapta anlatılan öykülerin ailedeki değişim ve yabancılaşmayı konu aldığını söyleyebiliriz.

Çözülme adlı kitabı elinize aldığınızda “sayfa sayısı az, ince bir kitap, hemen biter” diye düşünüyor insan ama okuyunca anlıyor ki öyle bir çırpıda okunup geçilemeyeceğini. Hem yazıldığı dönemi hem de günümüz toplumunu, insanını ve insan ruhunu ele alıyor. Ölüm, yaşanmışlık, acılar, zorlu yaşam koşulları vs… Yoğun bir anlatıma sahip olduğu için bazen bazı satırları bir iki defa okumak zorunda kalabilirsiniz.

Kitap yinelenen bazı gereksiz cümleler (…birkaç yıl arayla birbiri peşinden yitirince… s.34), bazı harf hataları gibi imla hatalarını içerse de genelde yalın Türkçeye örnek gösterilebilecek öyküleri okuduk. Okurken bazı bilmediğim, kelime hazinemizi geliştirebileceğimiz kelimeleri de öğrendim (Örn: mütevekkil, seki, ölgün, hımkırmak, kirman, çomçalı gelin, gibi..). Bunun yanında bazı hoşuma giden cümlelerde oldu (“…bir mırıltı belirsizliğinde dönenip durmaktadır”, “Tahtalarının daha çok kararması için fırsat kalmamıştır”, “…sarı bir düşünceyle”, gibi.). Bütün bunlara rağmen akıcı bir dille, şiir gibi olayları anlattığı, güçlü tasvirlerle bezediğini söylemek gerek.

Kitaptaki öyküler yürek burkan cinstendi. Çökmeye doğru giden bir toplumun karakterlerini anlatmaya çalışıyor ve başarıyor da. Benim okumadan önce öyle büyük bir beklentim yoktu ancak yine de olan beklentimi de tam karşılamadığını söylemek istiyorum. Bunda benim kendimi özellikle kısa öyküler sonrası ama kitaba verememem en büyük etken olabilir. O yüzden araçta vs. okumak yerine sakin bir kafayla okumanızı öneririm. Rasim Özdenören hayranları zaten mutlaka okusun derim.

İyi okumalar.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık