Benim hayatımda uzun bir süre doğum günü olmadı, çoğu özel günleri de zaten aklımda bile tutamam. teknoloji sayesinde artık sosyal medya da bu gibi günleri hatırlamamıza bile gerek kalmıyor, sistem hatırlatıyor ve biz de robot gibi gidip kutluyoruz: zaten amaçlanan da bu değil mi?
Lise de 1 kez, üniversitede de 1 kez doğum günüm kutlandı arkadaşlarımın süpriziyle ve gerçekten güzel/eğlenceli anlar yaşamıştım. Fakat, benim için o kadar fazla bir anlamı yoktu aslında… Bir çoğu böyle günlere farklı bir bakış açısıyla yaklaşabilirdi ama ben sadece arkadaşlarla eğlendiğim bir gün olarak gördüm. Sonra, bundan 3 yıl önce bir kitap kampanyası başlattım kendimce: doğum günüme 1-2 ay kala liste hazırlayıp sanal alemden yayınladım. İşte bu fikrimle, son 3 yılda gelen kitaplar neticesinde: güzel bir kütüphanem oldu ve çok sevdiğim kitaplar arasında defalarca kaybolup gittim…
Ve yine bir doğum günü daha…
Saat 00:01 geçerken göz yaşı döküyordum, şuan yazımı yazarken ise gayet mutluyum…
Ama aklımda hala soru işaretleri var, kafamı kurcalayan konular var…
Dünya belki de çok küçük ama şuan o kadar büyütüyorum ki onu kafamda: Elimizdekinin değerini biliyor muyuz? Ben bu dünyaya neden geldim? Yarınlarım istediğim gibi olacak mı? Bu ve benzeri sorular kafamı kurcalarken, yine de mutluyum… Çünkü, hayatımda yanlış yollara bir kaç kez girdiysem bile, yine de hatamı anladım. Şuan ve şuandan sonra olduğu gibi… Tek korkum yine bu yalan dünya… Nefsimi benden alıp, umarım beni yine yanlış yollara sürüklemez…
Evet,
Yaş oldu, 25… Ömür gidiyor, nedensiz, sebebsiz, ayakta uyuyarak…
Beklentim yok… Kimseyi üzmek istemiyorum… Kimseye karışmak istemiyorum… Kimseyi sevmek istemiyorum…
Sadece ve sadece…
‘Ben’ olarak kalmak istiyorum, içimdeki duygularımla…
YENİ YILIM KUTLU OLSUN… KUTLAYAN VE KUTLAMAYAN HERKESE MUTLU BİR YIL DİLİYORUM… HEDİYE OLARAK KİTAP ALAN ARKADAŞLARIMA DA GERÇEKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM…