Düşüncenin Gücü

Düşüncenin gücü

Mevlana’nın sözünü her zaman düşünmüşümdür: ” “Kardeşim sen düşünceden ibaretsin…Gül düşünürsün , gülüstan olursun… Diken düşünürsün dikenlik olursun ”

Gerçekten insan düşünceleri insanın kendisini o kadar etkiler ki; dinimizde de yer alan bir şey var: niyet önemlidir. Her halde bunun en edebi karşılığı mevlananın söylediği bu sözdür.. Düşüncenin önemine işaret eden bu söz, insanların düşünerek inandıkları şeylerin eninde sonunda olacağına işaret eder. Örneğin her an hasta olursanız, eninde sonunda hasta olursunuz. illa bu bir grip veya benzeri şey değildir, stres yapmak da bir hastalıktır. Burada aklıma yine bir söz geldi: ” Bir şeyi 40 defa söylersen, olurmuş! ” Çocuktan beri çok duyduğumuz bu sözde aslında düşüncenin gücüne işaret ediyor bir nevi…

İnsan kendiyle barışık olmak durumundadır, insan sayısı kadar düşünce sayısı olduğunu varsayarsak – ki öyledir – hangi düşüncenin doğru olduğunu bilemeyiz; fakat kendi düşüncemize inanırsak onun doğruluğunu bir zaman sonra görebiliriz. Örneğin kendinin güzel olduğunu düşünen bir insan, bir zaman sonra aynaya baktığında çok güzel olduğunu düşünmeye başlar. Öncesinde bunalımda olduğundan veya güzel olmadığını düşündüğünden sürekli ” ben güzel değilim ” diyebilirdi kendi kendine; bu da güzel olmadığına inanmasıyla/düşünmesiyle alakalıydı tabii ki…

Eğer düşündüklerimiz, korku ve endişe kaplı ise; bunlara sebebiyet verecek şeyleri kendimize mıknatıs gibi çekebiliriz… Bu olaylar başımız geldiğinde de klasik cümleyi söyleriz: ” Ben aslında demiştim! ” Fakat aynı zamanda düşüncelerimiz, iyilik, güven, mutluluk doluysa bir bakarız ki etrafa gülücükler saçan hayatın bir çok stresinden uzak yaşayan mutlu bir insana dönüşürüz.

Kurduğumuz düşlere, düşüncelere yüklediğimiz anlamlar, negatif ve pozitif enerjiler yine ilk başta insanın kendisini etkiliyor ve düşüncelerin verdiği anlama göre insanı ya kötüleştiriyor ya da iyileştiriyor…

Filmlerde çok görmüşüzdür, gerçek hayatta da örnekleri vardır aslında: amansız bir hastalığa yakalanan bir insana doktorlar öneri de bulunurlar ” Hastalığınızı kafanıza takmayın ya da hasta olmadığınızı düşünün. İyileşebilirsiniz! ” Bu tip filmlerde genellikle mutlu sonla biterdi; hasta olmamış gibi hayatını süren bu insanlar bir süre sonra hastalıktan iz kalmadığını görürler; doktorlar ve dışardan izleyen bizler bu duruma çok şaşarız. Gerçek hayatta da bu tip sorunların mutlu sonla bittiğine şahit olmuşuzdur. Düşüncenin gücünün en çarpıcı örnekleridir aslında bunlar…

Bir yazı da birbirinden güzel sözler kullanmak hoş olsa da; en anlam yüklü sözlerden biri olan şu söz ile yazımı sonlandırmak istiyorum: hem de yazıya uygun bir cümle..

Ne ekersen, onu biçersin…

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık