Karadeniz #TeknikHataÜniversitesi ve Olaylar olaylar

10 yıldır her dönem başı ve sonu, ders kayıtları yapılırken ya da sınav sonuçları açıklanırken sistemsel sorunların yaşandığı, artık ‘gelenekselleşen’ ktü ızdırap günlerinden birini daha yaşadık 25 ocak tarihi akşamında… Açıklanan notlar sonrasında ‘yanlışlık oldu’ denilerek sistemin kapatılması bir çok öğrenci arkadaşı sinir krizine soktu desek abartmış olmayız! Peki neden böyle oluyor?

Bunun ilk cevabı; 10 yılı aşkın süredir internet üzerinden yayınlanan sistemde yani ana sunucularda pek değişikliğe gidilmemesidir. ( Sistemin eski olması ) Teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan bu sistem, sürekli arıza vermekte ve ‘aç/kapa’ gibi basit Türk mantığıyla çözüm bulunmaya çalışılarak bu günlere kadar dayandı, durdu. Ne tamamen çöktü ne de tamamen tatmin etti herkesi… Böyle mi devam etmeli? Son 10 yılda 3 rektör değişti; bunların hiç biri neden bu sistemi yenilemek yerine paraları daha gereksiz işlere ( mesela KTÜ nün girişine yapılan şelaleye akıtılan milyon TL ler bu sistemi geliştirmek için harcansaydı daha iyi değil miydi? ) harcadı bilemiyoruz!!

Herkes bildiği işi yapmalı‘ yani aslında İİBF derslerinde gördüğümüz gibi; herkes kendi işinde uzmanlaşmalı ve bilmediği/beceremediği işlerden elini ayağını çekmeli. Ben öğrenciliği beceremiyorum o yüzden ‘okumak’ konusunda bir şey söylemeyemem; işte bizi yöneten kişilerde eğer bu işi yapamıyorlarsa bulundukları mevkii işgal etmemeliler veya bazı kangren olmuş sorunları çözmek için radikal kararları almalılar ve işinin ehlini bu sorunları çözmeleri için görevlendirmeliler. Bilgisayar fakültesinin bulunduğu bir üniversitede internet üzerinden sistemsel sorunların yaşanmaya devam etmesi ve yazılımın teknolojik gelişmelere ayak uyduracak şekilde sürekli güncellenmemesi bana büyük bir ‘saçmalık’ olarak gözüküyor.

Zaten teknik bir üniversite de neden rektör Tıpçı olur ki? Burada sorunu derinlemesine incelersek, cumhurbaşkanına kadar gidiyor olay… İlginç. :)

25 ocak akşamı yaşanan bu gelişmeler sonrası KTÜ lü öğrenci arkadaşlar #teknikhataüniversitesi etiketi ile twitterde Trend Topics çalışması yaptılar, ben de buna destek oldum ve bir kaç saat sonra Türkiye gündemine 5. sıradan giriş yaptı. Yerel bir çok haber sitesinde bu konu son dakika haberi olarak yayınlandı hatta bazı haber sitelerinde bu durum ‘skandal’ olarak nitelendirildi.

Ben bu yaşananlara skandal olarak bakmıyorum; daha çok yöneticilerin ‘memur kafası’ denen sıradanlıkları neticesinde olayları fazla ciddiye almamaları ile dönemimize uygun bir yönetici profili çizecek yapıda olmamaları yüzünden bunların yaşandığını düşünüyorum. Bu onlara karşı bir suçlama vs. değil; herkesin yeteneği, yetkinliği farklıdır. Bu yüzden onların, bu yaşanan tepkileri sukunetle karşılayıp dinlemeli ve sistemsel değişiklikler yapmadan önce altyapıyı hazırlamanın ne kadar önemli olduğunun tecrübe edildiği bu olaylar neticesinde daha doğru adımların atılması için eyleme geçmeleri gerekiyor.

Öğrencilerin bir çoğunun tepkisi benzer olurken bazıları ise bu tepkilerin aşırı olduğunu ve üniversitemizi rezil ettiğini söylediler. Onlara bir cevap: Üniversiteler bir öğretim kurumudur ve eksiklikleri mutlaka olacaktır fakat yıllardır çözülmeyen sorunlara karşı böyle bir tepkinin olması doğaldır. Teknik bir üniversite de bu kadar kişiyi etkileyen teknik bir sorunun olması da şaka gibidir.

Kafes adlı kitabında Jonh Perkins yaşanan bir olaydan bahseder; ABD başkanı Franklin Roosevelt işçi liderlerinin sorunlarını dinledikten sonra şunu söylüyor: ” Beni haklı olduğunuz konusunda ikna ettiniz. Ama şimdi dışarıya çıkıp BENİ BUNU YAPMAYA ZORLAMANIZ gerekir! ” Burada anlatılmak istenen; yöneticileri eyleme geçirtmek için bazı koşulların oluşması gerektiğidir. İşte öğrencilerin çoğu konuda bilinçlenip, artık sesini çıkarttığı ortamda, yöneticilere itici güç olup, yapmaları gerekenleri söylemeleri ve bu konuda ‘destek olacağız yapın artık!’ demeleri eleştirilecek bir konu değil…

Kimse, kimsenin kişiliğine laf atmıyor aslında…
Kimse, kimsenin kötülüğünü de istemiyor…
Gelecek kuşaklar kavramını bilirsiniz; işte ileri de üniversitemizde okuyacak olan öğrencilerin benzer sorunları yaşamasını ister miyiz? bence hayır. Rektöründen en alt kademesine kadar herkes istemez.
Ve yaşanan sorunlarda bir tecrübedir; çözüldüğü müddetçe…
İşte bu yaşanan olay da çözülmeli ve gerekenler yapılmalıdır.

KTÜ web sayfasında ‘yeni web sitesi için bilgi toplama’ başlığı altında çalışanlardan bilgi toplanması yerine, bu yaşanan olayları iyi irdeleyen ve sistemi yeniden dizayn edebilecek kabiliyette insanları bilgisayar mühendisliği hocaları ve öğrencileriyle buluşturup güzel bir proje üzerinde hareketle çözüme kavuşturulabilir. Basit! Sadece biraz zaman ve amatör ruh ile çözülebilir…

Var aklımda bir plan, proje vaaaaaaar ama…
Sanırım rektör olmam gerekiyor. :)

Bu arada…

Sorunlar tamamen çözüldü mü?
Sanmıyorum; çünkü hala notlarında sorun olduğunu düşünen onlarca kişi var…
Ve iki hafta sonra ders kayıtları yine bu sistemle yapılacak…
Bakalım yine neler olacak. :) Sizce??

Twitterden bir kaç popüler paylaşımı da bu yazıma eklemek istiyorum:

 

 

 

 

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık