Katniss’i takimizin serinin 3. ve son kitabıyla devam ediyor. Daha önceki kitapları bir çırpıda okumuştum. Bu kitapta aynı şekilde 2 günde elimde eriyip gitti ve kütüphanemdeki yerini aldı. Fakat sonda söylemem gerekeni, burada yazacağım: kitap, sanki beklentiler arttığı ve ‘bir an önce çıksın da ne olursa olsun’ baskısı yüzünden özellikle son sayfalarda alalece veya hızlı bir şekilde yazıldığını hissettirdi bana…
Katniss.. Son kitapta şunu daha iyi anladım: TV ekranlarının gücü! İşte karşımızda zamanımızın ekran ikonlarının en iyisi vardı. Onu okuyorduk, onunla aşkı, nefreti, heyecanı takip ediyorduk. Yaşamımızdan örnekler, kayıplar, gelip geçen zaman ve hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı gerçeği… Alaycı kuş ile güzel bir yolculuk bizi bekliyor!
Kitap kaldığı yerden devam ediyor. Galiplerin sayısı az olsa da neredeyse hepsi isyancıların arasında ( eski galipler bile ). Serinin son kitabında karşılıklı konuşmalara eskiye nazaran daha az yer verilmiş gibi geldi bana. Yer ve mekan betimlemeleri de eskisi kadar güzel değildi sanki; daha çok bir film senaryosu gibiydi. Belki de filmi çekilirse bu kitap serisinin, en iyisi bu son bölüm olabilirdi! Yazımsal olarak o kadar başarılı değildi ama işte hayal gücümüzün katkısıyla iyi ilerledi, sıkmadan geçti zaman okurken… Bilimkurgu filmlerini andıran bir yapısı olması da bunda etken, bazı yerlerde de hayal gücümü baya zorladığımı söyleyebilirim. Ayrıca bazı anlarda olaylar o kadar çabuk gelişiyor ki yazarın süpriz yapma şeklini hiç beğenmedim.
Ben bu seriye ilk başladığımda 12 mıntıka kavramını duyduktan sonra aklıma ilk gelen şey klasik/antik yunan devletleri olmuştu. Bunu yazarın yunanlılar konusndaki tarihi bilgisi doğruladı. Ayrıca bütün bunları ailesinden duyması, babasının ölmüş olması gibi olgularda yaşamını kitaba yansıtmak konusundaki gerçeği aklıma getirdi.
Kitap aslında iyi bir gözlem gücü ile hayal gücünün karışımında ibaretti. Günümüz dünyasında modanın etkinliği, insanların liderlerin peşinden sorgusuz koşması, yeni ikonlar, liderlerin koltuk sevdası gibi şeyleri buna örnek olarak sayabiliriz. Liderlerinde bir standartları olduğunu ve iyi bir amaca hizmet etse bile onlarında kötü yollara başvurabildiğini yine kitapla gördük; gerçeğini zaten tarihimizde onlarca kez görüyorduk. Ve asıl önemlisi de şu: insanların nasıl kandırılıp, belirli düşüncelerin peşinde koşturulduğunu da…
Çok güzel bir seriydi. Okurken haz aldım. Memnunum, kesinlikle tavsiye ederim. Okurken hayal gücünüzü günümüz dünyasıyla birleştirin: bir çok şey tanıdık gelecektir! Suzanne Collins gerçekten güzel bir yazar, diğer kitaplarını da öneririm.
İnsanların kobay olarak kullanılmadığı bir dünyaya…
İyi okumalar…