Kitap Yorum: Siliniş

silinis

silinis Kitap Yorum: SilinişRamazan ayının en sevdiğim yönlerinden biri de günler uzun olduğu için kitap okumaya vakit ayırabilme şansımız olması. Kitaplığımda okumadığım romanlara baktığımda; elime geçen ilk romanı seçip, okumak için odama çekildim. Seçtiğim roman ise Amerikalı ünlü polisiye gerilim yazarı Tess Gerritsen‘e ait Siliniş adlı kitap.

Siliniş aslında Rizzoli&Isles serisinin 5. kitabı imiş. Ben bunu romanı okuduktan sonraki araştırmam neticesinde öğrendim; yani biraz sonlardan başlamış oldum istemeden seriye. Fakat bunun eksikliğini çekmedim diyebilirim; çünkü eskiye ait olaylar vs bu kitapta çok ama çok nadir gündeme geldi ki ayrıntılarını da azcık verdiği için sırıtmadım. Serinin devamını okumaya da çalışacağım tabii..

Kitap aynı zamanda baş karakterler olan Jane Rizzoli ve Maura Isles adlı iki başarılı kadın hakkında. Jane, Boston Cinayet Masası Dedektifi; Maura ise Adli Tıp uzmanı. İki arkadaşın maceralarını anlatan serinin bu kitabında ön planda daha çok Rizzoli var. Hamile olarak gittiği hastanede başına gelen olayların onu ülke sırlarını ortaya çıkaracak bir komploya nasıl ulaştırdığını okuyacağız. Ergenlige bile girmeyen genç kızların fuhuş batağına saplanmalari neticesinde başlarına gelenlerde kitabın içeriğinde. Çok sağlam karakterler oluşturulmuş bu vesileyle kitapta. Roman sizi hem gericek hemde beyninizi fena karıştırıcak diyebilirim.

Siliniş; benim tabirimle ” Tofaş arabaya Ferrari motoru takılıp, ibrenin en sonuna kadar zorlandığı hıza ulaşma çabası. ” Romanın konusu gerçekten sıradışı ve insanı gerecek türden. Bu konunun yani ana temanın kurguya oturtulması ise büyük bir başarı eseri: yazar hiç zorlanmadan bunu ustalıkla gerçekleştirmiş. Fakat dedim ya; Tofaş arabaya Ferrari motoru taktilar diye: işte bazı yerlerde kontrolü kaybeder gibi oldu yazar. Çok iyi giderken, basitleştirilmiş bir hale dönmeyi tercih etti. Sınırları zorlamak istiyordu ama kurguyu basit ilerletiyordu. Üstünde biraz daha çalışsa: mükemmel olacaktı diye düşünüyorum.

Yazarla tanışmamı sağlayan bu romanın başlangıç, gelişme ve sonuç kısımlarını ayrı ayrı değerlendirmek gerek. Başta basit ve sıkıcı ilerleyen roman akılda sadece “acaba niye?” sorusuyla kendini ilerletiyordu. Ama gelişme kısmında her şey daha keskinleşti. Sonuç kısmı ise çok çabuk ve kolay bitti diyebilirim.

New York bestseller listesinde bir süre kalan bu romanı okuyunca, serinin kalan kısmını da okumak gerek diye düşünüyorum. Polisiye konusunda bu tip kitaplar bana kalırsa film tadında okunacak, insanı fazla yormayan roman olmaktan öteye gitmiyor. Bir Sherlock Holmes değil kesinlikle. Ama kendi içinde değerli bir kitap ve okunası. Sıkılmadan okudum ve beğendim.

Kitaptaki kadın köle vurgusu ve silah şirketlerinin dünya çapında yaptıkları yıkımlar: gerçekten üzerinde durulması gereken bir konu. İyi bir gerilim ve enteresan bir rehine kurtarma operasyonu.

İyi okumalar.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık