Lost Bitti mi?

Lost dizisini izlerken nette paylaşılan tüm resimlerde ortak olan bir nokta vardı: tüm oyuncuların resimlerde yer almaları! Bunu dizi bittikten sonra daha iyi anlayabiliyorum; ilk başta ilgimi çekmemişti bir nevi ama sormuşluğum vardır: neden tek tek resimleri yok da hep toplu resimler? Cevabımızı almış olduk bir nevi…

Evet, yazımın başlığı aslında teknik olarak anlamsız: çünkü 6 sezondur devam eden, bir çok hayranı bulunan lost dizisi artık ekranlarda gözükmeyecek. Benim gibi lost hayranları üzülmüştür belki de; ama filmde de özellikle son bölümde sıkça söylenen bir söz ile bu paragrafı kapatayım: herkes ölür!

Ben lost ile 3. sezonunda tanıştım, ilk 3 sezon sırf herkes onu izliyor diye izlememe kararı almıştım: tabii ki bunda benim farklı olmak isteyişimin çok büyük katkısı olmuştu. Bir gün üniversiteden çok sevdiğim ragıp adlı arkadaşımın elinde tüm bölümlerle bizim eve gelip 1 hafta kalması sonucunda artık ben de lost hayranları arasına katılmıştım: çünkü o 1 hafta boyunca her gün lost izledik. Sonrasında devam etme kararını vermek zor olmadı, diziyi güncel olarak haftalık izlemeye başladık. Kate ye aşık olduk, gerektiğinde sawyer i haklı bulduk, jack ‘ı burak abimize benzetedururken onun yaşadıklarını her insanın yaşayabileceği üzerinde kritikler yaptık. Dizinin sonu hakkında onlarca tahminde bulunduk ve o zaman da hep bu tahminlerin sonuna şunu ekledik: kesin herkesin tahmin ettiği şey çıkmayacak! İşte öyle oldu…

Dizi biteli aslında bir kaç hafta oldu ama finallerim dolayısıyla biraz geç izledim son 4 bölümü. Son 4 bölümü peşi sıra izleme konusundaki kararımın çok doğru olduğuna inanıyorum; çünkü dizinin koskoca 6 sezonu için bir çok soruya cevap bulabildiğimizi söyleyebilirim.

15. bölümde jacob ile kardeşinin adaya nasıl geldiklerini, kardeşinin neden adadan çıkmak istediğini, kara duman’ın nasıl oluştuğunu öğrenmiş olduk; tabii bir çok ek soruya daha cevap bularak. Bu bölümde enterasan olan ise ” araf ” konusuna değinmiş olmaları bana göre, biliyorsunuz araf dinimizde cennet ile cehennem arasındaki bir tepe. Ayrıca bir çok dinde de araf kavramı var, genellikle iyi ile kötünün ortasında bir yer olarak betimlenir. Dizi de de böyle değil miydi sizce? Özellikle son sahnede konuşulan cümleler ( yazmak istemiyorum, izlemeyenler için ) insanların dünyaya gelmeden önce de yaşadıkları konusuna vurgu yapıyor. Bu kısmı bir çok kişi rüya olarak değerlendirse de bence öyle değil, dini betimlemeler dizi de o kadar çoktu ki: örneğin baş kahraman olarak görülen Jack karakterinin soyadı Shephard. Shephard’ın anlamı ise çoban demektir. Çoban kelimesi bir çok dinde adını duyduğumuz bir kavram, bizim dinimizde olduğu gibi özellikle hristiyanlıkta kendine çok yer bulan bir kavram: dizinin son bölümününde kilise de geçtiğini belirtmek isterim. Burada bir başka dikkat çekici konu ise ” ışık ” kavramı. 4. sezondan itibaren gördüğümüz bu ışık, son sahnede kendini daha belli etti: özellikle konuşulan bir çok şeyden sonra. Bu da ” tanrı ” düşüncesini aklıma getiriyor.

Velhasıl, koskoca dizi bana göre çok iyi bir şekilde bitti. Çünkü gidişat bunu gerektiriyordu. Dini bir çok konuya dizinin değindiğini bir çok bölümden sonra zaten yorum olarak eklemiştik, düşünmüştük. Bunun dışında beni geren konu ise bir çok kişinin finali beğenmemesi idi. Ne bekliyorlardı? Ya da alternatifleri ne idi? Bunu merak ediyorum. Özellikle 15. bölümden itibaren düşündüğümüzde son bölümlerin böyle bir son ile neticelendirilmesi normaldir diyebilirim. Biz diziyi izlemeye başladığımızda bir çok komplo teorisi ortaya atmıştık, yanıldığımızı söyleyebilirim: fakat bir rüyaydı yaşananların hepsi demek yalan olur. Aslında bunlar dünyaya gelmeden önce birbirlerini tanıyan ” ruhların ” dünyada bir araya gelip, bir şeyler yaşamalarından başka bir şey değildir bana göre… Dini betimlemelerin son bölümlerde had safhaya çıkması, dizinin sonunu hazırlamak için yapıldı diye düşünüyorum; fakat her şeye rağmen canımı sıkan iki şey var: 1. si jack’ın aynı anda iki yerde olması gerçeği ile bir çok soruya cevap vermeye çalışan senaristlerin yeni sorular yaratması.

Bir dizinin daha sonuna geldim, az sonra lostun alternatif finalini de izleyeceğim.

Son olarak lost hakkında söyleyebileceğim ise şudur: lostu modern ilahi komedya olarak görüyorum. ne demek istediğimi, ilahi komedya eserini bilenler anlayacaktır.

Saygılar.

ve lost izlerken hep yaptığımız şey: looooooooooosssssssssttttttttttt

Ayrıca, pınar batum: seni seviyorum!

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık