Piri Reis Haritasının Özellikleri

piri-reis-haritaso

Piri Reis. Gerçek adı muhiddin piri’dir. Şanlı tarihimizin en önemli simalarından biri. Aynı zamanda dünya denizcilik tarihinin de en önemli isimlerinden biri. “pir” adına yakışacak derecede işler yapan, eserler ortaya koyan denizcilik üstadı. Bir fetihçi, üstün bir kaptandır kendisi. Coğrafya bilgini ve amiral. Dünyanın en büyük kartograf (haritacı) ve coğrafyacılarından biridir. Karamanlı hacı ali Mehmed Efendi’nin oğlu olup, 1470 yılı civarında Gelibolu’da doğmuştur. çocuk yaşında deniz seferlerine katılmıştır. Denizcilik tarihinin ilk kılavuz kitabı olarak bilinen kitab-ı bahriye’yi adlı eseri yazması bir yana özellikle hazırladığı haritalar ile (en önemlisi Amerika kıtasının bir kısmını gösterdiği harita ile) dünyayı şaşkına çevirmiş bir bilim adamıdır aynı zamanda. 2013 yılı ise “2013 Unesco Piri Reis Yılı” olarak kutlandı ve Piri Reis hakkında bir çok yeni bilgi paylaşıldı. Bende okuduğum wikipedia makalesini, unutmamak adına burada paylaşmak istedim. Ayrıca Piri Reis haritasının özellikleri hakkında da bir kaç ek bilgi de sizlerle paylaşacağım. Şunu belirtmekte fayda var; Piri Reis’den önce de Amerika kıtasının haritaları bir çok kişi tarafından yapılmış (tam listeye şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.henry-davis.com/MAPS/Ren/Ren1/Reno.html ) fakat hiç biri Piri Reis’in ki kadar gerçekçi olmamıştır!

Piri Reis Haritası Tarihçesi

Piri Reis, kendisini yetiştirmiş olan amcası Kemal Reis’in 1511’deki ölümünün ardından Gelibolu’ya çekilip orada bir dünya haritası, bir de Kitab-ı Bahriye’sini hazırlamıştır. Dünya haritasını 1513’de tamamlayıp, 1517 yılında, Mısır’ın fethinin hemen sonrasındaki günlerde Yavuz Sultan Selim’e takdim etmiştir. Piri Reis bunun ardından Kaptan-ı Derya (amiral) rütbesine getirilir. Harita 1929’da Topkapı Sarayı’nın müzeye dönüştürülme çalışmaları sırasında keşfedilir ve hâlâ oradadır. 1954 yılında yayımlanan En Eski Amerika Haritası adlı kitabında Afet İnan haritanın kenar notlarının, Osmanlı Türkçesinden yeni harflere çevirilerini yayımlamıştır. Amerika’yı gösteren günümüze kalmış antik haritalar arasında Piri Reis’inkinden daha eski birkaç başka harita vardır. Bunlardan Cantino’nun 1502’de, Nicolo Caveri (Nicolo de Canerio)’nun, 1504-1505’de basılmış, Amerika’yı Asya’nın bir uzantısı olarak gösteren haritaları sayılabilir. Öbürü, 1507’de basılmış Martin Waldseemüller’in haritasıdır. Bu harita Cannerio’nun haritasından kaynaklanmıştır ama Amerika’yı Asya’dan ayrı bir kıta olarak gösterir ve onu ilk defa “Amerika” olarak adlandırır. Piri Reis kendi haritası için kullandığı kaynaklar arasında Kristof Kolomb’un haritası olduğunu belirtir ki bu muhtemelen Kolomb’un 1498’de çizdiği haritadır. Ancak Kolomb’un 1498 haritasının ne aslı ne de kopyaları bulunabilmiştir. 1528’de daha da geliştirerek çizdiği ikinci haritasını da padişaha takdim etmiştir.

Haritanın Bulunuşu

Harita, 9 Kasım 1929’da Topkapı Sarayı’nda sarayı müzeye dönüştürme sırasındaki envanter tespit çalışmaları sürerken tesadüfen bulundu. Alman bilim adamı Adolf Deismann (1866-1937), dönemin Milli Müzeler Müdürü Halil Ethem Eldem’in kendisine verdiği parçaları inceleyip düzenlerken eline geçen harita takımının içindeki folyoyu o sırada İstanbul’da bulunan ve Türk denizciliği hakkında uzman olan Alman bilim adamı Paul Kahle’ye göstermişti. Eserin Piri Reis’in ilk dünya haritası olduğunu teşhis eden Paul Kahle oldu. Prof. Kahle, harita ile ilgili inceleme sonuçlarını 1931 yılında 18. Doğu bilimleri Kongresi’nde sundu. Haritanın üzerindeki notları Hasan Fehmi Bey latin harflerine aktardı. Türk Tarih Kurumu başkanı Yusuf Akçura’nın 1937 tarihli ‘Piri Reis Haritası’ adlı kitabında haritayı yayımladı. Cumhurbaşkanı Atatürk, haritayı Ankara’ya getirtip bizzat inceledi ve devlet matbaasında çoğaltılmasını sağladı. Haritanın kayıp parçalarını arama çabası sırasında Topkapı Sarayı Müdürü Tahsin Öz tarafından dünya haritası olduğu sanılan bir başka Piri Reis haritası bulunmuştur. Piri Reis’in çizdiği haritanın ne güçlerle hazırlandığı halen çözülememiştir. Halen, uydularla zar zor saptanan özellikle antarktika ve birçok dağ, dere, tepe özenle ve detayla belirtilmiştir. Atatürk’ün özellikle ilgilenip tüm dünyaya duyurulmasını sağladığı bu haritada kristof kolomb’un keşfinden çok önceleri amerika kıtasından bahsedilmektedir. Harita bölünmüş;yarısı italya’da, çeyreği amerika’da, bi bölümü de Topkapı Sarayı’ndadır.

İçerik Genel Görünümü

Piri Reis Avrupa Haritası (Kitab-ı Bahriye) Harita ceylan derisi üzerine çizilmiş, 900 x 600 mm boyutlarındadır. Ortaçağ haritalarından sıkça rastlanan portolan tarzında yapılmıştır, yani enlem ve boylam çizgileri yerine anahtar noktalarda yönleri gösteren pusula gülleri ve bunlardan ışınsal olarak yayılan yön çizgileri vardır. Kenarlarda açıklayıcı nitelikte çeşitli notlar vardır. Notların bır kısmı tutsak edilmiş Portekiz ve İspanyol denizcilerin ifadelerine dayalıdır. Notlarda Yeni Dünya’nın yerlileri, hayvanları, bitkileri, madenî zenginlikleri ve diğer ilginç özelliklerine değinilir. Ayrıca, gösterilen yerlerde bulunduğu rivayet edilmiş hayvan veya hayalî yaratıkların resimlerini de gösteren harita, toplam dokuz renkle çizilmiştir. Kenar notlarından birinde bu haritanın batıda Kristof Kolomb’un keşfettiği yöreler, doğuda da “Çin, Hint ve Sint” bölgelerini gösterdiğini yazar. Sağ kenardaki notlarının bazıların yarım cümlelerden oluşması bu haritanın daha büyük bir dünya haritasının sol yarısı olduğunu gösterir; öbür yarısı kayıptır. Notlardan bir diğerinde “İşbu haritayı Kemal Reisin biraderzadesi unvanile müştehir Piri ibni Hacı Mehmet 919 senesi muharreminde [yani 1513 senesi 9 Mart ile 7 Nisan arasında] Geliboluda tahrir eylemiştir” yazar. Kenar notlardaki bilgilerin bir kısmı Piri Reis’in daha sonra yazdığı Kitab-ı Bahriye’sinde de aynen yer alır.

 

Coğrafi Ayrıntılar

Çizimde Batı Avrupa, Batı Afrika ve Güney Amerika’nın doğusu kolayca tanınabilir. Atlas Okyanusunda Kanarya Adaları, Kap Verde Adaları ve Azor Adaları’nın konumları doğrudur ama biraz orantısızdırlar. Avrupada Fransa ve İber Yarımadası iyi çizilmiştir. İber Yarımadası’nda gösterilen dört nehirden üçü Tagus, Guadalkivir ve Ebro olarak tanınabilir, ancak bu nehirlerin yukarı kısımlarında hatalar vardır. Afrika kıtasında Senegal, Gambia ve Guinea, ve Fildişi Sahili’ndeki Sassandra nehirlerini tanımak mümkündür. Nijer Nehri’nin kaynağı olarak, Sahra Çölü’nde görünen göller vardır. Kuzey Amerikanın ayrıntıları, gerçek ayrıntılarına hiç uymamaktadır. Hispanyola olarak adlandırılan ada, kuzey-güney dogrultusunda çizilip, görünüm olarak Japonya’nın 15. yy’da bilinen şekline benzer. Güney Amerikada Brezilya’nın kuzey kıyıları gerçekle oldukça uyumludurlar. Orinoko ve Amazon nehirleri, Trinidad adası kolaylıkla tanınabilir. Amazon’un denize döküldüğü noktanın açıklarında çizilmiş olan büyük ada ise gerçekte yoktur. Güney Amerika’nın iç bölgelerinde dağlar görünür. Rio de la Plata nehri olması muhtemel bir nehrin güneyindeki kıyı ayrıntıları Brezilya kıyılarıyla çeşitli noktalarda uymaktadır ama kıyı çizgisinin doğrultusu güney yerine doğuya doğru uzanır.

Haritanın Kaynakları

Varsayımlara göre bu haritanın, bir kısmı Akdeniz’de ele geçirilmiş İspanyol ve Portekiz gemilerinde bulunmuş olan, yaklaşık 20 haritanın bir birleşimi olduğu yönündedir. Bunların arasında sekiz ‘Caferiye’ haritası, dört Portekiz haritası, güney Asya’ya ait bir Arap haritası ve Kristof Kolomb’a ait bir Amerika haritası vardır. Caferiye haritaları, çok eskiye dayanan, Abbasi halifelerinden Me’mun zamanında kopyalanmış olan, Büyük İskender zamanına ait haritalardır. Piri Reis, haritasının Orta Amerika kısmının kaynağının Kristof Kolomb olduguna bu satırlarda kendi yazısı olmayan bir yazıyla: “Bu isimler ki mezbur cezairde ve kenarlarda kim vardır, Kolonbo koğuştur ki anınla malûm oluna. Ve hem Kolonbo ulu müneccim imiş. Mezbur hartide olan bu kenarlar ve cezireler kim vardır, Kolonbonun hartisinden yazılmıştır.” Piri Reis haritasının Kristof Kolomb haritasından kaynaklandığının önemli bir delili, Küba’nın yokluğudur. Kristof Kolomb seyahatnamelerinde Küba’nın bir ada değil, kıtanın uzantısı oldugunu yazmıştır ve Piri Reis haritasında da Küba bu şekilde gösterilir. Notlarda “Antilya” olarak değinilen Karayipler hakkında çeşitli bilgiler verilir. Bir kenar notunda adı geçen “İzle de Spanya”, (günümüzde Dominik Cumhuriyeti ve Haiti’nin bulunduğu) Hispanyola adasına karşılık geldiği anlaşılabilse de, bu kenar notunun yanındaki adanın şekli Japonya’ya benzemektedir. Macellan’ın seyahatlerinden önceki dönemde Atlas Okyanusu’nun batı kıyısında Asya olduğu kanısı yaygındı. Çin’e varmak amacıyla yola çıkan Kristof Kolomb’un yanına Uzak Doğu Asya haritaları almış oldugu rivayeti ülkemizde çok meşhurdur, bu Kolomb’un Doğu Asya kıyılarını gösteren haritalara kendi keşfettiği yerleri eklemiş olması muhtemeldir. Haritanın bu bölgesindeki pek çok kıyı şekli Asya’nın doğu kıyılarına karşılık gelmektedir. Karayipler’in çiziminde Piri Reisin iki haritadan yararlandığı anlaşılabilir. Sancuvano Batisdo adı iki farklı ada için (biri günümüz Porto Riko’sunda bulunan San Juan Bautista, öbürü Küçük Antiller’de yer alan Santa Maria de Guadalupe) kullanılmıştır, ayrıca Virgin Adaları iki kere çizilmiştir. Güney Amerika’nın içerlerinde görülen dağlar Caneiro haritasında da görüldüğünden dolayı, Piri Reis’in kaynaklarından biri muhtemelen onun türevlerindendir. Brezilya kıyıları konusundaki kenar notunda bu kıyıları kazara keşfetmiş Portekiz kaşiflerin ayrıntılı anlatılarından yararlandığını belirtir. Söz konusu kaşif şüphesiz 1500’de Hindistan’a giderken Brezilya’yı keşfeden Pedro Alvares Cabral’dir. Haritadaki bazı yörelerin kaşiflerin Ceneviz Cumhuriyetili olduğuna dair övücü ifadeler bulunması, ayrıca Kristof Kolomb’dan onun İtalyanca’da kullanılan adı olan ‘Kolombo’ olarak bahsetmesi Piri Reis’in Cenevizli kaynaklardan da yararlandığına işaret eder.

Harita Kaynakları Hakkında Diğer Teoriler

Güney Amerika’nın modern bir projeksiyonu ile Piri Reis haritasının karşılaştırması, Güney Amerika’nın haritaya sığdırılmak için çarpıtılmış olabileceğini gösteriyor. Piri Reis haritası 1960’lı yıllarda bazı bilim ötesi teorilere ilham kaynağı olmuştur. Charles Hapgood, Piri Reis’in haritasındaki Güney Amerika’nın güney ucundan doğuya doğru olan uzantıyı, 16. yüzyılda henüz varlığı bilinmeyen Antarktika kıtası olarak Avrupa’ya tanıtmıştır. Bu kara parçasının haritada buzlu görünmemesi, Sahra çölünde ise göllerin görünmesi yüzünden Hapgood, Piri Reis’in kullandığı kaynaklar arasındaki bir haritanın, dünyanın on bin yıl önceki, ikliminin günümüzden çok farklı olduğu, bir dönemine ait olduğunu öne sürmüştür. İddiaya göre Piri Reis, tarih öncesi çağlarda yaşamış bir medeniyetten kalma bir haritadan ya da uzaylılardan yararlanmıştır. Erich von Daniken ise Tanrıların Arabaları adlı kitabında, Piri Reis haritasındaki bazı şekil bozukluklarını açıklamak için, uzaylı bir medeniyetin uzaydan çektiği dünya fotoğraflarından yararlanılmış olduğunu iddia etmiştir. Haritada Güney Amerika kıyılarının doğuya doğru dönmesinin bir açıklaması, Güney Amerika’nın doğru çizilmesi halinde haritanın üzerine çizildiği kıymetli ceylan derisinde ona yer kalmayacağıdır. Bu görüşe göre Piri Reis, haritaya bir ekleme yapıp onun güzelliğini bozmaktansa Güney Amerika kıyılarını haritasının alt kısmına kaydırmıştır. Böyle bir görüşteki anlamsızlık, sınırlı bir deriye çizilen haritanın, istenilse daha küçük yapılabileceği ve de Güney Amerika’ nın da harita da gerçek görüntüsüne kavuşabilmesi gerçeğidir. Halbuki dünyayı gerçek halinde düşünecek olursak (küre) ve de resmini çekecek olursak Güney Amerika’nın kürenin kenarına gelmesi halinde Piri Reis’in haritasındaki gibi bir görsellik kazandığını görürüz. Ayrıca Piri Reis haritasının orijinal nüshalarının kenarlarına kendi yazı biçimi olmadığı belli olan ve yeni yazılmış olduğu anlaşılan “Kristof Kolomb dan yararlandığını belirten yazılar” ve haritaların üzerinde yemek lekelerinin dahi bulunması Adile Ayda nın dikkatini çekmiş ve bu konuda tereddütler ortaya konulmuştur. Kesin olarak bilinmelidir ki Kristof Kolomb Amerika’yı keşfetmemiş, varmış olduğu Bahama adalarını Asya Kıtasının parçası zannetmiştir. Ayrıca unutulmaması gereken en önemli husus Kristof Kolomb’un Harita bilimci değil Tüccar olduğu gerçeğidir. Bunun yanı sıra Amerika Kıtasının haritalarını çizmediği gibi elindeki kendi ülkesinin haritaları dahi yaşadığı zaman a göre büyük hatalarla dolu olması ve Piri Reis in Haritalarındaki Antarktika Kıtası hakkında hiçbir bilgisinin bulunmaması, Piri Reisin, Kristof Kolomb un haritalarını eline geçirdiği yönündeki söylentilerin tutarsızlığını apaçık ortaya koymaktadır. Sonuç Piri Reis haritası, yapıldığı dönemdeki yirmi haritadaki coğrafya bilgilerini, yanlışları ve doğruları ile bütünleştirmiş tarihî bir belgedir. Bu haritaların bir kısmının düşman sırrı olması ve kenar notlarının tutsak edilmiş İspanyol ve Portekizli denizcilerin ifadelerini de içermesine bakılırsa, bu aynı zamanda değerli bir denizcilik istihbarat çalışmasıdır. Bunca malzemenin bir elde toplanabilmesi Osmanlı Bahriyesinin 16. yüzyıldaki askerî gücünün bir göstergesi olarak gösterilebilir.

Piri Reis Haritası hakkında ilginç bilgiler

Piri reis haritasında Grönland adası iki ayrı adacık halinde gösterilir. 1966 senesinin ocak ayında yapılan sismik araştırmalarda da bu adanın gerçekte iki parçadan müteşekkil olduğu anlaşılmıştır. tuhaf doğrusu..

Brezilya’yı dünya haritasında ilk gösteren kişi olduğu için bugün brezilyalı ilkokul çocuklarının derslerde adını öğrendiği insanmış.

barbaros hayreddin paşa anılarında piri reis hakkında şöyle bahsetmiştir; “muhiddin piri reis, merhum kemal reis’in yeğeni idi. zarif ve alim bir arkadaşımızdı. padişah kapısında nasıl davranmak lazımdır, çok iyi bilirdi.”

Piri reis eserlerinin sonunda hep vesselam yazar(mış)

80 küsür yaşında iken dönemin basra valisi ramazanoğlu kubad paşa’nın ihanet ile suçlamasına istinaden mısır valisi tarafından tutuklanıp, divan tarafından yargılandıktan sonra kahire’de idam edilen büyük kartograf ve denizci. Kanuni Sultan Süleyman da bu idama ses çıkarmamıştır.

Ünlü tarihçi hammer’e göre hürmüz boğazı kuşatmasını kaldırma karşılığında portekizlilerden rüşvet aldığı için katledilmiştir.

Çizimlerinde dağları renk renk çizmiştir. ( Bakınız: http://publicdomainreview.org/collections/the-maps-of-piri-reis/ )

Araştırmacı yazar Metin Soylu’nun ” Piri Reis’in Şifresi ” adlı kitabında şunları yazmaktadır; Piri Reis haritasının günümüzde ancak uzaydan, uyduların çektiği dünya fotoğraflarının tıpkı çekimi gibi bir harita niteliğinde olması yani çok yüksek irtifadan bakıldığında çizilebilecek detayların taa 16. yy.’da yerden çizildiği gerçeği. Diğeri de nirengi sistemi ve ileri matematik yöntemleri ile oluşturulmuş bir harita olması. (Mesela Güney Amerika’nın Arjantin kısmı uzaydan çekilen fotoğraflarda kıvrımlı iken -dünyanın ekseni etrafındaki dönüş ivmesi sebebiyle- bugün basılan atlaslarda hep dik olarak çizilmiş olduğu belirtiliyor. Yine bir başka önemli nokta dünyanın tam yuvarlak ya da oval olmadığı, özellikle kutuplardan aşağılara inildiğinde yamuklaştığı ve geoid bir şekil aldığı; Piri Reis’inde on altıgen bir parça şeklide çizdiği harita ile bir şekilde bu yamukluğa atıfta bulunulduğunu iddia ediliyor.

Rus tarihçi Sergey Manukov ise Piri Reis’in 1513’te çizdiği haritasının benzerini hazırlamanın ancak dünyanın uydudan çekilmiş fotoğraflarıyla mümkün olduğunu söyledi. Rus uzman, “Aslında harita da fotoğrafa çok benziyor. Sanki, bir uydu aracı çizimi yapılan bölgenin üzerinde dolaşarak fotoğrafını çekmiş. Özellikle güney yarımküre inanılmaz ayrıntılı” dedi. Manukov, Piri Reis’in trigonometri bilmeden böyle bir harita hazırlamasının mümkün olmadığını, ancak trigonometrinin 18’inci yüzyılda kullanılmaya başlanmasının şaşırtıcı bir durum olduğunu söyledi. Komsomolskaya Pravda, “Günümüzde bazı haritalardaki yanlışların Piri Reis’in haritasına bakılarak düzeltildiği biliniyor. Türk amiral ölümünden yüzyıllar sonra hâlâ konuşuluyor” diye yazdı.

Piri Reis Haritasındaki Mucizeler

Cebelitarık boğazı uzaydan çekilen dünya haritalarında görüldüğü gibidir. Ancak cebelitarık boğazı’nın görünüşüne ayrıntılı olarak bakıldığı taktirde, bu görüntünün hatasız olması ancak uzay çalışmalarıyla fark edilebilecek bir detaydır. gerek bu boğazın derinliğinin ve gerekse iki yaka arasındaki dar geçişin çizilebilmesi için havadan bakılması gerekmektedir. piri reis’in haritası incelendiği taktirde bu konuda şaşırtıcı bir sonuca ulaşmaktayız. Cebelitarık boğazı’nın uydudan çekilmiş fotoğrafları ile piri reis’in haritasındaki Cebelitarık boğazı’nın görünüşü aynıdır. piri reis’in bu detayları bilmesi için elinde kalem kağıtla cebelitarık boğazı semalarında uçması gerekmektedir.

Harita, günümüzde kullanılan enlem-boylamlar yani paraleller ve iki kutuplu meridyenler ile hizalanması yerine kilit noktalarda odaklanmış “enerji ızgaraları” ile hizalanmış. Enerji ızgaraları bilimsel bir terim değil, parapsikolojik bir terim.

Çağlar boyunca buzullarla kaplı olan antartika dağları’nın varlığı, amerikan ve rus deniz araştırmacıları tarafından 1820 yılında ses yansıtıcı aletlerle keşfedilmiştir. bu buzul dağları, dünyayı dolaşmamış olan piri reis’in 1513 yılında çizdiği haritada mevcuttur. piri reis’in buzul dağlarını çizebilmesi için bir denizaltına atlayıp, antartika çevresinde tur atması lazımdır fakat piri reis’in yaşadığı dönemde ahşap gemilerden başka bir deniz aracı bulunmamaktadır. kıtaların okyanus altında birleşmesi bilindiği gibi düzleme aktarılan dünya haritalarında arjantin ile antartika dağları arasında kalan karalar açısından bir birleşme olmamaktadır. çünkü iki uç nokta arasında okyanus bulunmaktadır. Ancak rus deniz araştırmacılarının yapmış olduğu çalışmalar sonucunda arjantin ile antartika’nın denizin altındaki sivri ve dik sıradağlarla uçlarının birleşmiş olduğu tespit edilmiştir. kaba bir tabirle; ancak su küreyi kaldırarak görülebilecek bu birleşme hadisesini tespit edebilmek çok zordur. piri reis’in haritası incelendiği zaman yine aynı sonuca ulaşılmaktadır. 1400’lü yıllarda ancak su küreyi kaldırıp da çizilebilecek olan bu ayrıntılar nasıl olur da piri reis’in haritasında resmedilmiştir?

Uzaydan çekilen uydu fotoğraflarında dünya sürekli dönüşü itibariyle bir süreçten geçer. ne var ki; içinde yaşamakta olduğumuz dünya gezegeni dönerken, buna bağlı olarak kıtalar yani karalar da dönmektedir. Güney Amerika hattı üzerinde yer alan Arjantin’e baktığımız takdirde arjantin’in sağa doğru kıvrık olduğunu yani döndüğünü görürüz. algılanması ancak uzaydan mümkün olan arjantin’in kıvrılma olayı piri reis’in haritasında yer almaktadır.

jeoid -sonsuzgen- olayı yani dünyanın şeklinin geoid olmaması amerikan hava kuvvetlerinin uzay çalışmaları sonucu ortaya çıkardığı “dünya’nın merkezinin mısır dolaylarındaki kahire” olduğu tespiti piri reis’in haritasında da yer almaktadır. nasa’nın da doğruladığı günümüz bulgusunu, o zamanın koşullarında piri baba ancak hava ve suküreyi yok sayarak, dünyanın dönüş hareketini neredeyse sıfıra indirgeyerek ve dünyanın uzaydaki uzaklık-yakınlık kavramı üzerinde matematiksel bir dizayn yaratarak çizmesi söz konusudur. kısaca dünyanın şekli geoid değildir, dünya 16 köşedir ve bu bilgi nasa tarafından da doğrulanmıştır. bu şekli piri reis 1513 yılında çizdiği haritasında ve yazdığı kitabında belirtip göstermiştir.

Sonuç

Piri Reis haritası yıllarca araştırılmış ve araştıran kişileri dahi şaşırtmıştır. Harita üzerine efsaneler üretilmiş, onlarca teori ortaya atılmıştır. Piri Reis’in astral seyahat uzmanı olduğunu, uyku esnasında benliğini istediği yere götürebilme yetisine sahip olduğunu, bu yüzden dolayı çok detaylı haritaları çizebildiğini söyleyenler bile ortaya çıkmıştır. Dünya haritalarını çizimindeki ustalığı ve bu haritaları çizerken gösterdiği araştırma ve derleme yöntemleri takdirle, hayranlıkla izlenmiştir. İlk haritasından sonra yeniden çizdiği 2.dünya haritasında birinci haritasındaki çizim hatalarına rastlanmaması bilim adamlarında bulunması gereken hatalarını düzeltme ve giderek mükemmelleşme özelliğini gösterir.

Piri Reis’in çizmiş olduğu haritalardan bir kaçı:

Kaynaklar:

http://tr.wikipedia.org/wiki/P%C3%AEr%C3%AE_Reis_Haritas%C4%B1

Ekşisözlük

Metin Soylu – Piri Reis’in Şifresi

YAZININ DEVAMINDA PİRİ REİS HARİTASIYLA İLGİLİ VİDEOLAR YER ALIYOR. AŞAĞIDAKİ SAYFA NUMARALANDIRMALARINDAN SEÇİNİZ.

Piri Reis haritaları hakkında yapılmış videolar ile Piri Reis adına yapılmış programlardan bazılarının videoları aşağıdadır.

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=L2IahR6GHW8

 

http://www.youtube.com/watch?v=OhnHPbrDsbM

Piri Reis haritası hakkında şüpheli sorulardan bazıları:

Harita 1513’te Avrupalıların sahip olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu?

Güney Amerika kıyıları, 16’ıncı yüzyılda çizilen bir harita için oldukça detaylı. Akla gelen soru, acaba haritaya 1513’te başlandı da daha sonra mı tamamlandı? Acaba harita daha sonra kopyalandı ve tarihi yanlış mı yazıldı? Mademki haritanın kaynağı eski veya dünya dışı uygarlıklar, o halde neden bazı yerleri çok detaylı ve bazı yerleri çok ilkel görünüyor?

Yazı gezinmesi

Benzer Yazılar

Mobil sürümden çık