Sinekritik: Ayla

Ayla

Ayla, Türk sineması adına son dönemde yapılan en güzel filmlerden biri olarak dikkati çekiyor. Her ne kadar sinema anlayışımız Recep İvedik seviyesinde olsa da Ayla gibi bizim ülke olarak samimiyetimizi, cengaverliğimizi, cesaretimizi, insanlığımızı gösteren böyle bir yapım gururlandırdı diyebilirim. Bir halta benzemeyen, dandik komedi filmlerinde – hatta çoğu güldürmüyor bile – yer vermek yerine böyle bir yapım ile karşılaşmak gerçekten güzel. Yönetmen koltuğunda Can Ulkay yer alırken oyuncu kadrosunda Çetin Tekindor, İsmail Hacıoğlu, Lee Kyung-jin, Ali Atay, Taner Birsel gibi isimler yer alıyor. Filmin 24 aralık 2017 itibariyle 5 milyon izleyiciyi geçtiğini de hatırlatayım.

Ayla filmi hakkında

Ayla

Ayla’nın senaryosunu Sınav, Uzun Hikaye, Kavak Yelleri, Doludizgin Yıllar’ın da senaristliğini yapmış Yiğit Güralp yazdı. Filmin yan rollerinde ise Duygu Yetiş, Büşra Develi, Erkan Petekkaya, Esra Dermancıoğlu, Deniz Seviyesi filmindeki performansı ile Milano Uluslararası Film Festivali’nden ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü alan oyuncu Damla Sönmez, Altan Erkekli, Sinem Öztürk Uslu gibi önemli oyuncular yer alıyor. Filmin müziklerini ise Fahir Atakoğlu üstleniyor. Fragmanının da çok başarılı olduğunu belirteyim. Ayla, 2018 Oscar ödüllerinde en iyi yabancı film kategorisinde ülkemizi temsil eden aday filmlerden biri oldu ama maalesef finale kalamadı. Ama olsundu!

Çok güçlü duygusal bir yapım: AYLA

Ayla, Türkiye’nin Oscar adayı olarak seçilmesiyle gündeme gelmişti ilk; beklentim çok yüksek değildi. Bütçe sıkıntıları, kalitesiz yapımlar derken Türk filmlerinden umudumu kaybetmemiştim hala: iyi ki kaybetmedim. Ayla gibi bir filmi sinemada izleme şansı elde ettim. Tarihimizin birçok anını unutmaya yüz tutuyoruz ne yazık ki. Bunlardan bir tanesi de destan yazdığımız Kore savaşı… Koreliler bile bizden fazla ilgi gösteriyor ‘o unutulmaz günlere’. Unutmayalım tarihimizi, n’olur!

İsmail Hacıoğlu, Ali Atay ve Kim Seol filmin asları olarak üstlerine düşeni fazlasıyla yapıyor; her ne kadar Mecnun karakterini bir türlü üstünden atamasa da Ali Atay bu filmin de en dikkat çekici, sıyrılan ismi oluyor. Ayla’ya sahip çıkan Süleyman astsubayın eşini oynayan Büşra Develi de müthiş oynuyor.

Ayla

Biraz Hollywood taklidi sahneler göze çarpsa da bunun gelecek adına olumlu olacağını düşünüyorum: önce öğrenelim, sonra daha iyisini yaparız diyorum! Güney Kore sineması hep taklitle ilerledi ama günümüzde çok iyi bir yere geldiler, bakarsın biz de…

Ayla, güçlü bir duygusal bağ oluşturuyor sinema izleyicisiyle; filmdeyken yanımızda bulunan bir kızın hıçkırıklar içerisinde ağladığını duydum: ben de baya hüzünlendim diyebilirim, film olsa bile: çünkü hem gerçek bir hikayeden alınma hem de ‘bizden’ birçok sahne var… Mazlumların koruyucusu Türkiye…

1950’lerde Kore Savaşı’na katılan Türk askerlerinden biri olan Astsubay Süleyman Dilbirliği ile savaşta öldürülmüş ailesinin yanında bulduğu ve Ayla adını verdiği Koreli küçük kızın sevgi ve umutla beslenen gerçek hikayesinin beyazperdede yayınlandığı günlerde ne yazık ki Süleyman Astsubay’ı ve eşini kaybettik. Mekanları cennet olsun.

Hani derler ya ‘fazla söze gerek yok’ diye; bu da öyle bir film belki de…

Mutlaka izleyin.

Ayla Fragman:

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık