Çizgi roman dünyasının en önemli iki kahramanlarını bir arada görmek, sinemaseverler açısından da çizgi romanlarının hayranları açısından da büyük bir beklenti içerisinde koltuklarında “o anı” beklemeleri demekti. Bu yüzden Batman ve Superman filminin sinemada hatırı sayılı “bir gişe başarısı” elde edeceğini önceden tahmin etmek, zor olmasa gerek: kaldı ki tanıtımına film maliyetinin yarısı kadar harcama yapılan bir film vardı karşımızda. Benim açımdan bakınca -biraz milliyetçi duygularıma kapılarak- Türk Hava Yolları’nın sponsor olduğu bu önemli filmi destek olma adına sinemada izledim. DC evreni (bunu sinema dünyasını yakından takip edenler anlayacaktır) neredeyse Zack Snyder‘in kucağına bırakıldı; Batman vs. Superman filminin yönetmen koltuğunda da o yer alıyor. Oyuncu kadrosunda ise son Superman Henry Cavill, artık bir süre Batman rolünde izleyeceğimiz Ben Affleck ile beraber Jesse Eisenberg, Gal Gadot, Jeffrey Dean Morgan gibi isimler yer alıyor. Filmin diğer isimlerinin Batman vs. Superman, Man of Steel 2 Batman v Superman: Dawn of Justice olduğunu da buraya ekleyelim.
Her ne kadar “normal bir insan” olmasa da insani özellikleri olan bir Batman ile süper güçlere sahip Superman’i aynı zaman diliminde yan yana izleme olasılığı bile sinemaseverler açısından ekran başına geçmek için yeterli bir sebepti. Peki, film başarılı mıydı? Beklentileri karşılamadığını düşünüyorum; okuduğum/takip ettiğim birçok eleştirmenin de benzer düşünceler içerisinde olduğunu gördüm. THY’nin hatrına gittiğim film sonrası beni tek mutlu eden şey ülkemizin bu büyük kuruluşunun yaptığı sponsorluk yatırımının başarıyla sonuçlandığını görmek olsa gerek. Tanıtım açısından THY‘ye büyük katkı sağlayacağına eminim.
Adaletin Şafağı, adından anlaşılacağı üzere “Adalet Birliği’ni” kurma adına bir giriş görevi üstleniyor. Man Of Steel filminden yaklaşık 2 yıl sonrasını anlatan film, fazla önemli karakter ve olay barındırması nedeniyle resmen 2,5 saatlik zaman dilimine “sığdırılmaya” çalışılmış. Bu yüzden ortaya “karman, çorman”, birbirinden kopuk sahnelerin olduğu bir yapım çıkmış. Filmin giriş kısmı bile artık “baydı” diyebilirim: klasik batman ve “kuyu” olayından artık bıktık. Batman’ın ilk defa “yeni evrende” (Bu yeni evrenden kastım, Adalet Birliği ekibine katılma evresine artık geçmiş olması) ilk defa işlenmesinden dolayı konunun daha çok onun üzerine yoğunlaşması beklenebilirdi; ki buna uygun çok sahne vardı. Superman ise Man Of Steel filmindeki çizgisini korumayı başardı ve iyiydi. Son zamanlarda insan üstü yeteneklere sahip kahramanların sorgulandığı onlarca film gördük, kazanan hep onlar oldu: bu filmde de ana tema kahramanlarımızın varlığının sorgulanmasıydı. Bunun yanında kahramanların halk ve devlet tarafından sorgulanıp, kontrol altına alınmaları düşüncesi bundan sonraki birkaç Marvel filminde daha ana konu olacak gibi gözüküyor. Yine de kurgusal anlamda filmde kopuklukların olduğunu söylemek gerek: bunda biraz aceleye kaçmanın, biraz sırtı efektlere yaslama düşüncesinin biraz da senaryonun etkisi vardı.
Karakterlere gelirsek: Ben Affleck’in Batman ile ilk oyunculuğu merak ediliyordu. Bir çok kişi açısından artık en iyi Bruce Wayne/Batman artık o olabilir; Christian Bale’ın güzel filmleri var diye bir oyuncu körü körüne tutulmaz. Affleck’in bu kadar eleştiri ve beklentiden sonra böyle önemli bir yükün altından kalkmasını başardı diyebilirim. Herkesin merak ettiği Wonder Woman’da az ama öz bir şekilde filmde karşımıza çıkıyor. Gal Gadot’da bence Wonder Woman karakterine çok yakışmış. Yeni Alfred alıştığımız o yaşlı ve güzel repliklere sahip Alfred değil, bence olmamış.
Batman’ın Superman ile dövüştüğü sahnelerde giydiği elbise Marvel’in bir diğer kahramanı olan Demir Adam’ın Hulk ile dövüştüğü sırada giydiği elbise ile benzerlik taşıması ilgimi çeken bir ayrıntı oldu. Kahramanların şehrin göbeğinde savaştığı sahneler ise efektler açısından çok kötüydü; Yenilmezler filmindeki efektlerin benzerini bu filmde göremedik. Bu arada filmi sinemada izleyenlere önerim: hemen filmden çıkarılan sahneleri internetten bulup izlemeleri veya filmin DVD’sini alarak izlemeleri. Önemli anların bir kısmının filmden çıkartılması ne kadar doğru oldu tartışmasını da bu çıkartılan bölümleri izledikten sonra sizlere bırakıyorum.
Son tahlilde; filmin en temel sorunlarını çok acele olarak Adalet Birliği’ne giriş yapmaya çalışması, kurgu ve senaryodaki kopukluklar olarak sıralayabiliriz. Yoksa mevzular çok derin…
İyi seyirler.