Netflix, önerdiğim bir platform kesinlikle değil ancak bazen sinemasal anlamda iyi işler çıkarmadığını söylemek de çok doğru olmaz. Son zamanlarda izleyiciyi çekmek adına çerezlik yapımlarla ilgi çekmeye çalışıyor ki platformun genel amacına bakıldığında gayet mantıklı bir durum. Day Shift adlı film de bunlardan bir tanesi. 2022 ağustos ayı itibariyle platformda yer alan yapım fragmanlarıyla oldukça beğeni toplamış, merak uyandırmıştı. Jamie Foxx, Dave Franco, Snoop Dogg, Natasha Liu Bordizzo, Meagan Good, Karla Souza ve Steve Howey gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yönetmen koltuğunda ise ilk kez yönetmen olarak görev alan J.J. Perry yer alıyor. Filmin senaryosu ise Shay Hatten ile Tyler Tice gibi önemli isimlere ait. Filmin İMDB puanı ise ben bu yazıyı kaleme alırken 6.1 seviyesindeydi. Toplam 1 saat 53 dakikadan oluşan film, aksiyon, suç ve komedi türünde yer alıyor.
John Wick filmlerinin dublör koordinatörü J.J. Perry’nin yönetmen koltuğunda yer aldığı film ile Ray, Collateral, Django Unchained gibi filmlerde yer alan başarılı oyuncu Jamie Foxx, Netflix ile yeniden bir araya geldi. Filmde Foxx, bir vampir avcısını canlandırıyor. Day Shift yapımının orijinal hikayesi Tyler Tice tarafından yazıldı. Tice, Slamdance Senaryo Yarışması’nda büyük ödül kazanınca Redick tarafından keşfedildi ve hikâyenin filme uyarlanmasına karar verildi. John Wick serisinin üçüncü filmini yazan, yeni gelecek John Wick 4 ile birlikte Zack Snyder‘ın Army of the Dead filminin de senaryosunu kaleme alan Shay Hatten, senaryo üzerinde revizyonlar yaptı.
Day Shift filminin konusu nedir?
Bir baba, genç kızına gösterişli San Fernando Vadisi’nde iyi bir hayat vermek için elinden geleni her şeyi yapar. San Fernando Vadisi’ndeki havuzları temizleyen sıradan işi, gerçek gelir kaynağı için bir paravandır. O aslında bir vampir avcısıdır. Çocuğu için her şeyi yapmaya hazırdır ve yapacaktır da! İzleyici olarak biz de başından geçen olayları hafif bir gülümseme ile aksiyon dolu sahneler eşliğinde takip ediyoruz. Film tabii ki mantıksız ancak vampir konulu yapımların alıcısı olduğu da bir gerçek. Snoop Dogg’un makineli tüfeğiyle vampirleri avlaması ne kadar mantıksız olsa da vampir temalı filmlerden hoşlanan izleyiciler bu sahneyi izlerken hafif bir gülümsüyor, eminim. Aslında bu gülümseme filmin başından sonuna kadar neredeyse devam ediyor.
Netflix bu yapımda ne istediğini ve ne sonuca ulaşmak istediğini çok iyi özümseyerek izleyicinin karşısına çıkmış diyebilirim. Vampir temalı filmlerde yer alan tüm klişe öğelere yer verdi; bunun yanında bol kanlı – nefis çekimler ile asla izleyiciyi sıkmadı. Sürükleyici ve eğlenceli yanı ile senaryoyu arka plana attı; diyaloglar ve konu geri planda kaldı ve belki de izleyicinin çok dikkatini çekmedi bile.
Bazıları efsane vampir filmlerinden biri olan Blade serisinin bir parodisi gibi görse de son zamanlarda Hollywood tarzı (örneğin Deadpool gibi) değişiklikler ile mis gibi çerezlik bir yapım ortaya çıkmış diyebiliriz.
Eğlenceli bir popcorn sizleri bekliyor
Film dekorları ve makyajları ile bir tık geride kaldı ancak yine de kendini çerez niyetine izletiyor. Jamie adeta kendini yaşıyor, kendine yakışan bir rol, sanki gerçek hayatta da bu şekildeymiş gibi hareket ediyor. Zaten onun dışındaki oyunculuklar başarısızdı. Giydiği Miami temalı gömlek gerçekten komik. Hiç bir beklenti altına girmeden izlediğiniz takdirde daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum: bolca aksiyon, kovalamaca, kan, dövüş, kopan uzuvlar ve sayısız kez ateş alan silahlar.
Amaç eğlendirmekse, bunu film başarıyor. Sinemasal anlamda herhangi bir kaygısı yok. Tüketim toplumunun bu son eseri ile geride “Blade” (1998 – 2002 – 2004) film serisi ile “Buffy the Vampire Slayer” (1997 – 2003) isimli TV dizisinin hayranı sinemaseverleri, yeterince tatmin edebileceğini düşündüğümüz; sıkılmadan izlenilecek kıvamdaki, 65 dakikalık bir film izleyiciyle buluşuyor. Müziklerde aksiyon sahneleri ile uyumlu hareket ediyor.
Kısaca bir çok olumsuz durum olsa da ortaya izlenebilir bir film çıkmış diyelim. İlla puan vereceksek olsam 6,5/10 derdim.
iyi seyirler.