Hollywood sinemasını , senaryo üretemeyip başarılı kitapları beyazperdeye aktarması konusunda eleştirirken, isveç sinemasının adını bile ilk defa duymama vesile olan bu filmi izlerken, tabii ki aklımda daha önce okuyup bloguma da ekledim ‘ kitap yorum: ejderha dövmeli kız ‘ başlıklı yazıma konu olan filmin adıyla aynı isme sahip The Girl with the Dragon Tattoo , yani Ejderhaa Dövmeli Kız kitabı vardı.
Stieg Larsson‘un Millennium Üçlemesinin ilk kitabı olan ejderha dövmeli kız ‘ın bu ilk sinema versiyonu kendi ülkesinde, kendi ülkelerinin oyuncularıyla sinemaya taşındı ve ülkemizde biraz geç gösterime girecek. Erken izleme fırsatı buldum.
Filmin ben özellikle müziklerini aşırı merak ediyordum; çünkü konu zaten güzeldi. Buna ayak uydurabilecek, o ortamı yaşatacak tiplemelerin yanında müzikler çok önemliydi benim açımdan; açıkcası ben müzikleri sevdim: zaten filmde tek sevdiğim, başarılı bulduğum konu buydu!
Fakat, senaristler çok başarılı değildi. Kitaptaki cümleleri aynen aktarmışlar, harriet ve diğer tüm konulara direk olarak giriş yapılmış ve ana kurgudaki mükemmellik böylelikle yerle bir edilmiş. Olaylar arasındaki bağlantı, film uzun olmasına rağmen birleştirilmeden kopuk kopuk bize aktarıldı. Yani ne oluyor, neler oluyor ; kitabı okumayan biri anlayamazdı her halde. Zaten kitap kurgusunun en önemli bölümleri de ya geçiştirildi ya da ekrana bile gelmedi diyebilirim. yani senaristler kitaptan her şeyi alıp, bazı yerleri kesmişler ve ekrana getirmişler: kötü bir sonuç!
Oyuncuları çok merak ediyordum, özellikle lisbeth’i… Gerçekten onun rolünü oynayacak kişinin sorumluluğu fazlaydı; bizim çelimsiz, küçük göğüslü, kısa boylu, siyah saçlı kızımızı kim oynayacak, nasıl oynayacak diye merak ediyordum: elbiseler dışında uyumsuz bir karakter gördüm karşımda… Olgun, büyük gösteren… Hatta bir ara travesti olabilir bu diye de geçirdim… Oyunculuğunu sorarsanız? Daha iyi olabilirdi. Diğer karakterlerde sanki tiyatro havasında oynadılar, yapmacık hareketler vs… Yani oyunculuk konusunda da kötü bir film…
Ben asıl hollywood‘un bu kitabı sinemaya nasıl aktaracağını merak ediyorum; çünkü ünlü yönetmen david ficher bu filmi yapmak için hazırlıklara başlamış. Bakalım o nasıl olacak?
İsveç sinemasının eseri bu filme, 5 puan fazla bile…
Kitabı okuyun, bunu izlemeyin. :)
İşte fragmanı: ( fragmanda pek bişi yok )
{dailymotion}xc7kph{/dailymotion}