Sinekritik: Kingsman – Gizli Servis

kingsman-gizli-servis

kingsman-gizli-servisKick Ass’ın arkasındaki ekip, tekrar bir araya geldi. Bu sefer çizgi roman karakterleri ile değil de aksiyon filmleri ve daha doğrusu ajanları dünyasını farklı bir bakış açısıyla ele alarak karşımıza çıktılar. Mark Millar’ın grafik romanından uyarlanan ve Kick Ass’ın yönetmeni Matthew Vaughn’un da senaryosuna katkıda bulunduğu Kingsman – Gizli Servis, izleyici etkileyen ve sıkılmadan izlenen yapısıyla son yılların en iyi aksiyon parodi filmlerinden biri olarak göze çarpıyor. Oyuncu kadrosunda  Colin Firth, Taron Egerton, Samuel L. Jackson, Mark Strong, Michael Caine gibi isimleri barındıran Kingsman, içeriğinde bugüne kadar çekilmiş bir çok aksiyon filmine (özellikle Bond serisine) göndermeler bulunan, gündemdeki önemli olayları hatırlatan sahnelerinde bulunduğu yapısıyla seyircinin beklentisini karşılayan bir yapım olarak ekranlarda boy gösteriyor.

Kingsman – Gizli servis filminde yetenekli fakat keşfedilmemiş bir sokak genci olan Eggsy’nin (Taron Eggerton) çok gizli bir casusluk organizasyonuna kabul edilmesi ve organizasyonun çok zorlayıcı eğitim aşamalarından geçmesi konu ediliyor. Karakterler çok ilginç; ayakları keskin bir kılıç gibi olan ve benim ünlü sporcu Oscar Pistorius’ın dişi versiyonu olarak gördüğüm Gazelle karakteri buna örnek gösterilebilir. Hippi gibi giyinen dolar milyarderi rolünde ise Samuel L. Jackson yapması gerekeni yapmakla yetinmiş. Espritüel bir yüzü yoktu, hareketleri pek inandırıcı gelmedi ama filmde olması bile önemli bir artı. Filmin içeriğinde fazla değinilmeyen ama ana konuyu işleyen ” dünya hasta, insan virüs ” teması hakkında uzun uzadıya konuşulabilir. Benzer bir konuyu ünlü yazar Dan Brown’da Cehennem adlı kitabında işlemişti. 

Kingsman için bir nevi James Bond parodisi diyebiliriz. Fakat içeriğinde çok anlamlı mesajlar var; senaristler bilerek mi seçti bilmiyorum ama son yıllarda gündemi sallayan önemli olayların hepsine bir göndermede bulundular. Örneğin; Felix Baumgartner’ın dünyanın en yüksek noktasından atladığı olaya göndermede bulunan sahnelerde tıpkı ünlü sporcunun kullandığı hava balonları kullanıldı, düşüş anı benzer şekilde idi. Göndermeler bununla da sınırlı değil; filmde İsveç başbakanı’nın kötü adamın yanında yer alması fakat İsveç Prensesi’nin kötü adama karşı çıkması aklıma Soğuk Savaş’ın tekrar hissedildi ve Ukrayna’da yaşanan krizi hatırlattı: O dönem Rusya’nın adamı olan kişi başa geçmiş, Amerikalılara yakın olan bayan başbakan ise bir süre hapse atılmıştı. Fakat finalde ‘ her şeyini ‘ vermesi olayını, bu düşünceme nasıl entegre edeceğimi bilemedim. :) Bunun yanında film içerisinde ilginç detaylarda yok değil: kötü adamın ABD başkanı (muhtemelen Obama) ile konuşması, yaratıcıyı öven hayli sert bir vaazın yapıldığı kilisede tam bir kıyım yapılması ilginç ama yürek isteyen hamleler olarak görülebilir. Fakat bu sahnenin filmin en kanlı, en hızlı ve en ilgi çekici (muhtemelen en beğenilen) sahnesi olduğu açık. FRP oyunları andıran çekimlerin de olması, yönetmenin ne kadar çok farklı olduğunun da göstergesi. Ayarı yok adamın!

Filmin sadece Amerika’da ki hasılatı 122 milyon dolar, ülkemizde ise 126 bin kişi sinemada izlemiş. Düşük beklentiyle izlenildiğinde, koltuğunuzda sıkılmadan keyif alarak izleyebileceğiniz absürt bir aksiyon komedi filmi olarak lanse edilebilir. Yine de eksiklikleri olduğunu hatırlatmak da fayda var: mesela ajanların eğitildiği kısımlara fazla dokunmamaları hoş olmamış. Biraz daha ayrıntıya inilebilirdi. Ayrıca ajanlara bir köpek verilmesi olayı neredeyse tüm üst düzey ajan eğitimlerine konu olan bir şey. Ve filmin finali: olmamış! Amaç neydi? Tam olarak çözemedim ama ‘ popo ‘ ile beraber acaba ‘ kick ass ‘ a bir gönderme mi yapılmak istendi? Hani film boyunca her şeye gönderme yapılırken finalde de ” popoyu tekmele (!) ” ile bir önceki filmine mi gönderme yaptı acaba? Düşünmedim değil! Fakat her ne kadar olursa olsun, insanlığı kurtarmak amacıyla çıkılan yolda finali ‘nefsi’ yapmak, herhalde yönetmenin olaylara ‘ absürt ‘ bir bakış açısıyla bakmasının sonucu olsa gerek.

İçerik hakkında daha fazla düşünülürse, ortaya çok farklı sonuçlar çıkabilir. Fakat hiç bir beklenti altına girmeden, sadece keyifli bir iki saat geçirmek istiyorsanız, bana göre son yılların en iyilerinden olan Kingsman’ı izleyebilirsiniz.

İyi seyirler.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık