Filmden çıkarken ‘serinin en kötü filmi bu olsa gerek’ demeden edemedim…
Filmi sinemada izledim. Sinemanın keyfi her zaman farklı oluyor; özellikle aksiyon ve müziklerle dolu filmlerde bunu daha iyi hissediyor insan.
Filme gelince…
İnsanlar sinemaya giderken film hakkında araştırma yaparlar; insanları sinemaya çeken birşeyler her zaman vardır. Bu bazen oyuncu kadrosudur, bazen yönetmen, bazen kurgunun mükemmelliği, bazen konusu… Bazen de arka tarafta sevişmek için gider çiftler mesela… Ama bir sebebi vardır mutlaka filmi izlemenin: ve bence bu filme gelenler, aksiyon dolu bir film bekliyorlar hep. Tamam; yıllardır gelen bir ‘yenilmez’ ajan konsepti sıkmaya başlamıştır. Ama filmde James Bond’u daha da insanlaştırırken, yaralanırken, düşerken görürken bunları aksiyon dolu sahnelerle karşımıza çıkarsaydı daha iyi olmaz mıydı? İnsan düşünmeden edemiyor; 200 milyon dolarlık bütçe nereye gitti? 500 milyon dolardan fazla kazandıran film; bence iyi pazarlanması, hayran kitlesi olması ve adele’nin şarkıları yüzünden bu kadar ilgi gördü. Yoksa filmde kurgu, senaryo çok kötüydü; tabii böyle filmlerde mantık aramak belki de biraz saçma olurdu ama bu kadar insanlaştırılan bir ajan karakteriyle hareket edilen filmde mantıksal gerçeklerin de göz ardı edilmemesi gerekirdi. Piyade tüfeğiyle vurulan bond da oluşan ufacık bir yara ile o kadar yüksekten düşmesi neticesinde kısa sürede iyileşmesi gibi bir çok mantıksal sorunlar vardı filmde.
Aksiyon pek yok.
Fazla da eleştirmek istemiyorum çünkü uzun soluklu bir seri ve artık istihbarat dünyasının teknolojiyle bütünleşmesi konusunda bond karakteri de uyum sorunu yaşıyor gibi. Zamanla onu daha yaralanabilir, yenilebilir şekilde görmeye alıştırma adına bir geçiş filmi olabilir.
Skyfall filminde ülkemizden sahneler aslında pek yok; zaten geri kalmış bir ülke gibi gösterildik. O kadar teknolojik gelişmenin olduğu diğer sahnelerde bir çok teknolojik olay gözümüzün içine sokulmasına rağmen ülkemiz gösterilirken böyle çölde bir ülkeymişiz gibi gösterilmesi yine hollywood filmlerinin klişe yapısının bir eseri olsa gerek.
Ben bu filmin tek artısı olarak, james bond karakterinin daha insancıl bir karaktere bürünmeye başladığını ve kahraman yerine bizden biri ama farklı biri olarak yansıtılmaya çalışılmasını söyleyebilirim. Onun dışında zaten ülkemizdeki sahneler aksiyon doluydu; daha da bir şey yoktu. Hah; bir de filmin sonunda MI6 için bir süpriz bizleri bekliyor.
Sinemada değilde, evde DVD si çıktığında, bir 007 takipçisi iseniz izleyin derim.
İMDB nin verdiği 8 puana da aldanmayın; en fazla 6 yı hakediyor. Ve filmin sonunda, filme ismini veren malikaneye gidip bir tuzak kurması da ve orada yaşananlarda böyle bir filme yakışmıyor.
Yine de iyi seyirler. :)