Sinekritik: Star Trek

Star Trek’in TRT’de ilk gösterilmeye başlandığı 1970’li yıllara yetişemedim ama sıkı bir yeşilçam fanatiği olarak Turist Ömer Uzay Yolunda filmini çekildikten yıllar sonra ben izlemiştim ve star trek ile gemisi hakkında, kaptan kirk hakkında, spock hakkında bir çok bilgi sahibi olmuştum. Sonrasında bu filmin devamı da çekilde ve bir nevi star wars gibi akılda kalan soru işaretlerini gidermek adına son zamanlarda hollywood sinemasının sıkça başvurduğu ” Bu kahramanlar buraya nasıl geldi? ” ana sorusunun cevabını vermek adına geçmişe gittiler ve bize kaptan kirk ile spock’un gençlik zamanlarının ve yaşadıklarını heyecan dolu anların kurgusuyla karşımıza çıktılar.. Eee 1970 li yıllarda büyük bir sükse yapan atılgan gemisinin yıllar sonra bile izlenilir olması tabii ki bir klasik olmasının yanında bilim kurgu sinemasının en bilinen filmlerinden biri olması da yatıyor olmalı…

Star Trek 2009 yapımında, ki biz ona aslında Uzay Yolu diyoruz, teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla faydalanıyor; fakat benim ilgimi çeken oyuncu kadrosu oldu: John Cho’yu biz daha çok Harold&Kumar ya da Amerikan Pastası gibi komedi filmlerinden hatırlıyoruz. Bir an da komuta kademesinde görmek insanı gülümsetiyor en heyecanlı ve aksiyon dolu sahnelerde bile. Eric Bana’nın ise filmde kötü karakter olarak oynaması, film kadrosunu bilmeyenler için süpriz olacaktır ve onu kötü komutan Nero karakteriyle izleyeceğiz. Bilim kurgu filmlerinden aşina olduğumuz Zoe Saldana da yine filmin aşk yükünü sırtlayan karakter olarak karşımıza çıkıyor. Thor ve Yenilmezler filminden hatırladığımız ‘tanrı’ Chris Hemsworth’de filmin ilk giriş bölümünde baba rolüyle duygusal anlar yaşatıyor. Son olarak lost’un yaratıcısı J.J.Abrams’ın da 2. filmiyle yönetmen koltuğuna oturduğunu da eklemek gerek.

Genç ve ilginç bu kadrosuyla karşımıza çıkan star trek, kafalardaki soru işaretlerini gidermesinin yanında teknoloji de fazlasıyla yararlanarak, kurgu ve senaryonun uyumuyla ilerliyor ve sizlere 2 saatlik bir ‘uzay’ filmi keyfi sunuyor. Mükemmel bir film olmasa da; serinin hayranları için ana duyguyu koruyor ve fazlasını bekleyenleri hayal kırıklığına uğratıp yoluna yine kendi bildiği gibi devam ediyor. Kısacası başarılı bir -öncesi- filmi olarak karşımıza çıkıyor.

İyi seyirler.

Yazı gezinmesi