Veronica Roth’un en çok satanlar listesinden inmeyen romanından -üçleme halinde çıkan serinin kitaplarının adları ise Divergent (2011), Insurgent (2012) ve Allegiant (2013) -uyarlanan bir film, Divergent. Roman serisinin diğer iki kitabı da beyaz perdeye uyarlanacak ve son kitap, 2 bölüm halinde sinemalarda olacak. Uyumsuz, sevilen film serileri olan Alacakaranlık serisi ile Açlık Oyunları’nı finanse eden stüdyo tarafından sinemaya aktarıldı: zaten filmi izlerken ve izledikten sonra bu filmler arasındaki ‘benzerlikler’, seyirciler tarafından çok dile getirilecektir. Bu saydığım filmler arasındaki bağlantı bununla bitmiyor; üç film de özellikle genç okuyucuların büyük beğeniyle karşıladığı üç farklı roman serisinden uyarlanmıştı. Bu romanlardan ikisini yazan Amerikalı yazarlar Veronica Roth ve Stephenie Meyer aynı şehirde yetişmişler. Aynı havayı soludukları, belli.
Filmin oyuncu kadrosunda Shailene Woodley, Theo James, Kate Winslet, Jai Courtney, Miles Teller gibi isimler yer alıyor: film kadrosu şekillenirken bir çok isimle görüşüldüğünü; bazı isimlerin, oynaması düşünülen karakterler yerine karakterler arasında değişimler olduğunu sinema haberlerinden biliyordum. Oyuncu kadrosunda yer alan Shailene Woodley ile Miles Teller’in filmde gösterdikleri oyunculuk başarısı, sinema dünyasında onlar hakkında konuşulan ‘Gelecek vadeden oyuncular’ etiketine cevap verir nitelikte, yerindeydi.
Filmin konusuna gelince; dünya büyük bir savaş sonrası kendi düzenini yine kendi kurmaya çalışmıştır: bu yüzden halk 5 farklı erdemi ifade eden bölüme ayrılır. Herkes 16 yaşına geldiğinde, bir tercih yapar ve tercihi doğrultusunda hayatına devam eder. Beatrice Prior ise tercihi sırasında herkesi şaşırtan bir seçim yapar. Yetiştiği aileden farklı tercihi sonucunda korkusuzların arasına katılır: artık o, halkı koruyan ‘korkusuzlar’dan biridir. Fakat bu tercih öncesi yapılan testler ve korkusuzlar arasında iken başına gelenler: onu zoraki bir dönemece doğru sürükler. Ağır fiziksel ve psikolojik testlerden geçmek zorunda kalır. Görünüşte mükemmel olan toplumunu tehdit eden bir çatışmanın hızla büyüdüğünü gördükçe, bir şeyler yapması gerektiğini fark eder.
Uyumsuz, gençleri – özellikle genç kızları – peşinden sürükleyen bir roman olması yüzünden; ergen tarzı bir yapıda olabileceğini sinema forumlarında okumuştum: bunu ispatlayan bir film ile karşılaştığımı söylemem gerek! Özellikle, insanların gelecekleri için seçim yaptıkları sahnelerde, aklıma nedense liseden mezun olup üniversite tercihlerini yaptığımız dönem geldi! Aile içi konuşmalar, yapılan seçim, istekler, beklentiler: o günleri tekrar bana yaşattı diyebilirim! Bunun dışında, fütürist bir distopya hikayesi olan film, toplumun her biri farklı bir erdemi temsil eden 5 şekle bölünmelerini temel alıyor: mesela 16 yaşına gelenler kendi bölgelerinde kalıp kalmayacakları testine tabii tutuluyor. Herkes ömrü boyunca, seçtiği tercih ile yaşamak zorunda! Tek tip insan profili, tarihin bir çok evresinde devletlerin farklılıkları yok etmek için çaba sarf ettiği bir seçim aslında; günümüzde tüm dünyada kapitalizmin yaşattığı da bu değil mi sizce? Herkes siyasi ve sosyal anlamda aynı düşünecek, aynı tüketim alışkanlıklarına sahip olacak, güce -dolayısıyla yasalara- itaat edecek… Yani insan olmanın gereklerini yasalar itibariyle yerine getirecek; getirmediği taktirde gerekirse zorla yerine getirecek! Bu açıdan bakarsak; filmin sağlam temeller üzerine inşa edildiği düşünülebilir. Filmin anlattıkları da aslında bunlar; fakat film bunları bize anlatırken başarısının yanına aksiyon ve senaryo kalitesini ekleyemiyor nedense! Çünkü izlerken bir yanımız Açlık Oyunları gibi başka filmlerle meşgul oluyor; benzerlikler sıkıyor insanı. Benzerlikten sıyrılıp, bir özgünlük ise sağlayamıyor. Atlama sahnesi dışında heyecanlanan var mıdır acaba? Özellikle, kurgunun öncesini anlatmaması da bir eksiklik olarak göze çarpıyor fakat romanın devamında bu ‘öncesi’ anlatılacak mı? tabii bunu bilmiyorum: romanı okumadım açıkçası.(Okuyan arkadaşlarım özellikle karakterler konusunda filme aktarımın farklı olduğunu söylediler) Bunun yanında 16 yaşına vurgu yapılması da enteresan; neden 18 değil de 16? Ben her şeyden çok, duvarlarla örülen şehrin dışını merak ediyorum. 5 erdeme ayrılmış halk var; neden 5 rakamı diye düşünmedim değil! Ama bu rakam ileri de artacak mı? Bakalım serinin devamında neler göreceğiz…
Uyumsuz; türüne uyumlu fakat vasat bir film. Oyuncular var olan malzemeyi en iyi şekilde kullanmaya çalıştılar: özellikle baş rolde oynayan Shailene Woodley çok başarılı bir oyunculuk sergiledi. Fakat her şeye rağmen: neredeyse kopya kurgusu, yeni bir şey vadetmemesi, sıkıcılığı, sıradanlığı: filmi çok da başarılı kılmadı diyebilirim. Türün sevenlerinin ve gençlerin özellikle beğeneceğini düşündüğüm bir film.
İyi seyirler.