World of Warcraft, tüm dünyayı 1995 yılından beri kasıp kavuran bir online oyun olmanın dışına ilk adımını attı. Yıllardır sinemaya aktarılacak mı, filmi ne zaman çıkacak diye beklenildi. Bende bu oyunun serisini hiç oynamama rağmen ve kitap serisini de okumayarak sadece “sağlam bir bilim kurgu olabilir.” düşüncesi ile sinema koltuğuna oturup, filmi izledim. Yönetmen koltuğunda Yönetmen koltuğunda ‘Yaşam Şifresi’ ve ‘Ay‘ gibi iki filmin yönetmeni Duncan Jones var. Jones, Charles Leavitt ile beraber filmin senaryosunu da yazdı. Warcraft oyuncu kadrosunda ise Travis Fimmel, Robert Kazinsky, Paula Patton, Ben Foster, Toby Kebbell gibi isimler yer alıyor. Filmin bir “oyun uyarlaması” olduğu için en azından hikayenin az çok belli olduğunu hatırlatalım: yani Orklar ile insanlar arasında yaşanan savaşın temel alındığı bir uyarlama film var karşımızda.
Warcraft oyununu oynamadığım için oyunun hikayesini tam olarak bilmiyorum; zaten dediğim gibi bildiğim tek şey 95 yılından beri hikayenin sürekli geliştirildiği yönünde. Bu açıdan oyunun hikayesi ile film hikayesi arasındaki farkları tam olarak tespit edememekle beraber filmin hikayesini şu şekilde özetlemem mümkün: Azeroth gezegenindeki insan düzeni tehdit altındadır, nitekim Draenor’da yaşayan orklar, soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Kara Geçit’ten geçerek insanların dünyasına gelmeye başlarlar. İnsanların önderi Anduin Lothar (Travis Fimmel) ve orkların önderi Durotan (Toby Kebbell), her iki halkın geleceğini belirleyecek bir noktaya geleceklerdir.
Warcraft, dünyada milyonlarca hayranı olan bir oyun. Dolayısıyla oyunu oynayanların film açısından beklentisi yüksek. Özellikle sinema forumlarında Warcraft – Yüzüklerin Efendisi karşılaştırması yapanların olduğunu gördüm; yanlış bir karşılaştırma. Yüzüklerin Efendisi, bir klasik. Warcraft ise hikaye, kostüm, mekan bakımından günümüzün en büyük oyunlarından biri. Bu yüzden Duncan Jones’in işi Peter Jackson’dan daha kolay gibi gözüküyordu: çünkü her şey hazırdı. Ayrıca “bilim kurgu” teknolojisi aradan geçen 10 yılda gelişti. Ve ellerinin altında 200 milyonluk dev bir hayran kitlesi var. Her açıdan Warcraft avantajlı! Fakat son tahlilde başarısı kesinlikle Yüzüklerin Efendisi kadar olmayacaktır.
Warcraft’ı başarılı bir film pozisyonuna sokacak olan yönetmenin kendisi olacaktı. Yapacağı dokunuşlar ve eklemeler ile izleyiciye kendisini kanıtlaması gerekiyordu. Koskoca bir hikayeyi 2 saatlik bir zaman diliminde anlatmasını kimse beklemiyordu; fakat kurgu ve senaryoyu zamana çok iyi yaymalıydı. Warcraft, Orkların insanların dünyasına tam olarak neden geçtiklerini anlatmayla başlıyor. Bu noktadan sonra her şey o kadar hızlanıyor ki: sahneler ve geçişleri takip etmek zorlaşıyor. Filmi izlerken bazı yerlerde durup düşünüyor insan: taşları yerine oturtmak için… İşte burada şu sorun çıkıyor ortaya: Jones, 200 milyon oyun hayranına güvenmiş olacak ki, oyun hakkında hiç bir bilgisi olmayanları hiç düşünmemiş! Film, tamamen oyunu oynayan kitleye hitap ediyor. Bunun yanında böyle bir bilim kurgu filminde epik açıdan güçlü bir savaş sahnesi görmemek de büyük bir eksiklik. Durotan ile Gul’dan arasında yapılan “kavga” bile basitçe geçiştirildi. Karanlık büyü Fel bile düzgün bir şekilde anlatılmadı. Sanırım bunda da “zaten oyunu oynayanlar biliyor her şeyi” düşüncesi hakim. Ve final fiyaskosu: filmin sonunda olayların hiç bir yere varmamış olması, her şeyin ortada bırakılması da sıkıcı geldi. Başladığımız noktada kaldık resmen!
Warcraft’ın oyuncu kadrosunda da ciddi eksiklikler var. Lothar ve Khadgar karakteri doğru bir seçim; fakat gerisi bir fiyasko. Ork kadınımız bile acemi kadın havasında, saçları ve hareketleri utangaç bir kızı andırıyor. Ama halbuki bu bir ork! Sertlik vs. hiç yok. Kral rolünde daha sert biri olabilirdi; hali hazırda rolüne iyi hazırlanmamış bir kral gördüm çünkü! Elinde kılıç, çok komik bir görüntü çiziyordu. Fakat diğer Ork’ların görüntüsü oyunun resimlerine baktım da, çok iyi tasvir edilmiş diyebilirim. Filmin görsel efektleri zaten muhteşemdi. Bu açıdan 3 boyutlu olarak izlemenizi öneririm, tabii Türkçe dublajla! Oyun ile film hakkında karşılaştırmaların yer aldığı forumları incelediğimde, yönetmenin oyun karakterlerine ve çizimlerine çok sadık kaldığını gördüm.
Warcraft, oyunu hiç oynanamamış bir izleyiciyseniz hızına yetişmekte zorlanacağınız bir yapım olmuş. Fakat tüm yorumları göz ardı ederek sadece fantastik bilim kurgu özleminizi gidermek için izleyebilirsiniz. Tüm bu sözleri bir araya getirdiğimde ortaya şu çıkıyor: Warcraft filmi için bu kadar sene beklemiş iken, bu kadar acele bir şekilde çekilip beyazperdeye aktarılması yanlış bir tercihdi. Daha iyi olabilirdi.