Bugün 23 Nisan; fazla yazmak istemedim ama hem sosyal medyayı hem de mikro blog sitelerini takip ettim. Tiksinti boyutunda paylaşımlar var. Tartışmayı hala öğrenememis, belirli kalıplara bağlı kalıp öteye geçmeyen anlayışsiz insanlar var hala ülkemizde yazık…
Kimi; Sözcü gazetesinin bugün ki manşetini paylaşıyor: küçük çocukların camiye gidip namaz kilmalarini eleştiren ve laiklik vurgusu yapan sözde insanlıktan nasibini almış kişilerin bu paylaşımlarini incelerken “biz neden böyle olduk?” diye üzülüp, düşündüm…
Kimi de; Atatürk‘ün 5 yaşındaki çocuğa içki içmeyi önermesi ve telkin etmesini öne sürerek eleştiri yapıyor. Herkes kendi ailesinden sorumlu; yanlışı söylemek farklı yerden yere vurmak, hem de fırsatını bulmuşken bunu yapmak farklı…
Ne gerek var bunlara…
‘Öteki’ olmaya…
Bari bugün yapmayın!
Bunları geçtim; tarihimizi bilmeden yaşıyoruz.
İşin kötü tarafı: bildiğimizi sanıyoruz. Kaçınız 23 nisanin geçmişini biliyo?
Her şey sosyal bilgiler kitabında yazdığı kadar doğru mu? Araştırma yok, bilmek yok, anlayış yok.
Üzülüyorum…
Binlerce bebek ölürken ses çıkarmayanlar berkin için eylem yaptırıyorlar.
Sinir oluyorum.
Çocukları sömürmeyi bırakın artık!
Çocukları kullanmayı bırakın artık!
İdeolojileriniz için, nefretleriniz için; maske takıp çocukların üzerinden prim yapmayı bırakın artık!
Bırakın…
Onlar daha ahlâkî, daha insancıl, daha yararlı şeyleri: güzellikleri, hediyeleri hak ediyorlar.
Her şeyi geçtim; çoğunuz amca, dayı, teyze, hala olmuş olabilirsiniz. O yeğenlerinizin yeni doğduğu anı hatırlayın. O temiz, tertemiz anını gözünüzün önüne bi getirin. Onların bayramında yaşananlara bakınca; Onlara hediye bir günde yapılan bu istismara bakınca; Üzülüyorum…
Kendime soruyorum: Bu dünyanın temiz meleklerine, prenseslerine böyle bir dünya mı hediye ediyoruz biz?