Bankamatik, hayatımıza gireli yaklaşık olarak 43 yıl geçti. Ülkemizde ilk bankamatik ne zaman açıldı tam bilmiyorum, bakmadım – araştırmadım ama; bankamatiğin yaşamımızda büyük bir kolaylık sağladığı aşikar.
Üniversitemin ilk 4 yılında özellikle bankamatiğin çok faydasını gördüm; bankalarda sıkan sıra bekleme olayından kurtulmuştuk bankamatik sayesinde… 4 yıl boyunca maaş alır gibi paramı bankamatikten her ayın 7 sinde çekmek çok güzel bir duyguydu. Tabii şimdi de kullanıyorum, hatta artık para çekerken değil para yatırırken bile kullanıyorum( ya da kullanıyoruz ) Hayatımızda pek fazla yer kaplamasa da paraya sıkıştığımız ilk an aklımıza bankamatik gelir.
Bankamatiği ilk bulan bu amcamız, bir röportajında şöyle demişti: ”Birleşik Krallıkt’a ya da dünyanın herhangi bir yerinde, parama ulaşabileceğim bir yol olmalı” diye düşünürken çikolata satış otomatından etkilenerek bankamatik fikrinin oluştuğunu anlatan Shepherd-Barron, şifreyi ilk olarak 6 haneli tasarladığı ancak karısının şifrenin çok uzun olduğu yönündeki şikayetleri yüzünden dört haneye düşürdüğünü söylemişti. “
Ne de iyi düşünmüş değil mi?
Bankamatik, hayatımıza işte İskoçyalı John Shepherd-Barron sayesinde girdi. 2004 yılında ingiliz kraliyet nişanıda kazanan 84 yaşındaki bu amcamız, 20 mayıs 2010 tarihinde iskoçya da bir bankamatikte gözlerini hayata yumdu. Kendisine çok ama çok teşekkür ediyoruz.
İlk bankamatik 27 Haziran 1967’de Londra’nın kuzeyinde Barclays Plc bankasının bir şubesinde hizmete girmişti. O dönemde plastik banka kartlarının icat edilmemiş olması sebebiyle makina özel çeklerle çalışıyordu. Müşteri çeki bir çekmeceye koyuyor ve şifreyi girdikten sonra açılan diğer çekmeceden parasını alıyordu. Zamanla tabii bankamatikler daha da gelişti ve günümüze kadar bir çok evrim geçirdi: şuan da dünya da 1.7 milyon tane bankamatik var! Hepsi onun buluşu sayesinde