Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Kısa Tarihi
  1. Anasayfa
  2. Akademik Makale

Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Kısa Tarihi

0

TC Cumhurbaskanlari

Cumhurbaşkanlığı makamı, ülkemizin en önemli makamlarından biridir. Anlam olarak iki kelimenin birleşmesiyle oluşan Cumhurbaşkanlığı’nın, Cumhur kısmı: halkı ifade etmektedir. Yani bir anlamda: halkın başkanı demektir. Fakat ülkemizin anayasal sürecinde, önümüzdeki 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi dışında tüm cumhurbaşkanları halkın temsilcisi olan TBMM tarafından seçilmiştir. Hali hazırda olan yasalara göre cumhurbaşkanı tek dereceli seçim sonucu beş yıllığına görev yapar ve en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Türkiye Cumhurbaşkanı devletin başı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır. Cumhurbaşkanı olmak isteyen kişi en az 40 yaşında, yüksek öğrenim görmüş ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşı olmalıdır. Bugüne kadar 11 kişi bu göreve gelirken, 5 kişi de cumhurbaşkanlığına vekillik etti. Cumhurbaşkanı seçilenlerden Mustafa Kemal ve Turgut Özal görevleri sırasında doğal nedenlerden -yinede tarihçiler ve akademisyenler bu konuda farklı görüşler ortaya koysa da- hayatlarını kaybetti; Celâl Bayar ve İhsan Sabri Çağlayangil (Vekâleten görevdeydi) ise askerî darbeler sonucu devrildi ve Cemal Gürsel de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından görevinden alındı. Geri kalan cumhurbaşkanları yasal süreç sonrası görevlerini bıraktılar. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren asker kökenli Cumhurbaşkanlarımız olarak tarihe geçtiler.

29 Ekim 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde görev yapan cumhurbaşkanlarının listesi sırasıyla şöyledir:

Mustafa Kemal Atatürk: 29 Ekim 1923 – 10 Kasım 1938 (4 dönem, Cumhuriyet Halk Partisi) (Vekâlet eden – Mustafa Abdülhalik Renda (1 gün))
İsmet İnönü: 11 Kasım 1938 – 22 Mayıs 1950 (4 dönem, Cumhuriyet Halk Partisi)
Celal Bayar: 22 Mayıs 1950 – 1 Kasım 1960 (3 dönem, Demokrat Parti) (Vekâlet eden – Cemal Gürsel)
Cemal Gürsel: 27 Mayıs 1960 – 28 Mart 1966 (2 dönem, Bağımsız) (Vekâlet eden – İbrahim Şevki Atasagun)
Cevdet Sunay: 28 Mart 1966 – 28 Mart 1973 (1 dönem, Bağımsız) (Vekâlet eden – Tekin Arıburun)
Fahri Korutürk: 6 Nisan 1973 – 6 Nisan 1980 (1 dönem, Bağımsız) (Vekâlet eden – İhsan Sabri Çağlayangil)
Kenan Evren: 9 Kasım 1982 – 9 Kasım 1989 (1 dönem, Bağımsız)
Turgut Özal: 31 Ekim 1989 – 17 Nisan 1993 (1 dönem, Anavatan Partisi) (Vekâlet eden – Hüsamettin Cindoruk)
Süleyman Demirel: 16 Mayıs 1993 – 16 Mayıs 2000 (1 dönem, Doğru Yol Partisi)
Ahmet Necdet Sezer: 16 Mayıs 2000 – 28 Ağustos 2007 (1 dönem, Bağımsız)
Abdullah Gül: 28 Ağustos 2007 – Halen görevde (Adalet ve Kalkınma Partisi)
?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923 – 10 Kasım 1938 arasında ilk cumhurbaşkanlığını yapmıştır. Oy birliği ile seçilmiştir. Aynı zamanda en genç -ki 42 yaşında cumhurbaşkanı olmuştur- cumhurbaşkanlığı yapan kişidir. Cumhurbaşkanı olarak 4 dönem – toplamda 15 yıl 12 gün – bu görevde kalarak en uzun süre cumhurbaşkanlığı yapan Mustafa Kemal’in bu rekorunu şuan ki yasalara göre kimse kıracak gibi de gözükmüyor. Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923’te yapılan seçimde, tek aday olan Gazi Mustafa Kemal Paşa, toplantıda hazır bulunan 158 milletvekilinin oy birliğiyle (Meclis’teki milletvekili sayısı 287) Cumhurbaşkanı seçildi. 1 Kasım 1927’de yapılan oylama sonucunda tek aday olan Atatürk, toplantıda hazır bulunan 288 (toplam üye sayısı 316) milletvekilinin oy birliğiyle yeni genel seçime kadar yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. 4 Mayıs 1931’de yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde, Mustafa Kemal Paşa, toplantıda hazır bulunan 289 milletvekilinin oy birliğiyle (Meclis’in üye sayısı 317), yeni seçime kadar bir kez daha Cumhurbaşkanı oldu. 1 Mart 1935’teki seçimde ise Atatürk, toplantıda hazır bulunan 386 üyenin oy birliğiyle (üye sayısı 399) dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi. Kendisine 1938 yılı başlarında siroz teşhisi konulmuştu; İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybetti. Atatürk’ten boşalan cumhurbaşkanlığı makamına bir gün süreyle Mustafa Abdülhalik Renda vekâlet etmiştir. TBMM 2., 3., 4., 5., 6., 7., ve 8. Dönemlerde de Çankırı’dan milletvekili seçilen Renda, 1 Mart 1935 ile 5 Ağustos 1946 tarihleri arasında TBMM Başkanlığı yaptı. En uzun süre görevde kalan TBMM başkanıdır.

Mustafa Kemal’in ölümü üzerine 11 Kasım 1938’de Meclis toplantısına katılan 348 milletvekili, CHP Grubu’nun adayı İsmet İnönü’yü oy birliğiyle cumhurbaşkanlığına seçti. Bunun yanı sıra İnönü, “kayd-ı hayat” şartıyla CHP genel başkanlığına da getirildi. İnönü, CHP’nin 26 Aralık 1938’de toplanan I. Olağanüstü Kurultayı’nda partinin “değişmez genel başkanı” seçildi ve kendine “Milli Şef” unvanı verildi. 3 Nisan 1939’da toplantıda hazır bulunan 413 milletvekilinin oy birliğiyle ikinci kez Cumhurbaşkanı olurken, 1943 genel seçimlerinden sonra toplanan TBMM, 8 Mart 1943’te toplantıda hazır bulunan 435 milletvekilinin oybirliğiyle İsmet İnönü’yü üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçti. 1946’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde başka adayda sahneye çıktı: Fevzi Çakmak da adaylığını açıklamıştı. İsmet İnönü 388 milletvekilinin oyuyla dördüncü kez cumhurbaşkanı seçilirken, Fevzi Çakmak 59 oyda kaldı. İki milletvekili, aday olmayan Yusuf Kemal Tengirşenk’e oy verdi, iki milletvekili de boş oy kullandı. İsmet İnönü, görev aldığı sürede; Türk Lirasının üzerine resimlerinin basılması, varlık vergisi gibi radikal uygulamalara gidilmesine öncülük etmiştir. Mustafa Kemal’den sonra en uzun süre cumhurbaşkanlığı yapan kişidir. 4 dönem cumhurbaşkanlığı koltuğunda kalmıştır. Mustafa Kemal’in rekorunu kıramamasına, 1950 yılında yapılan seçimler sebep olmuş diyebiliriz: Demokrat partinin seçimlerden galip çıkması sonrası, meclisteki çoğunluğunu kaybeden CHP’nin adayı İsmet İnönü seçilememiştir. Fakat siyasi yaşamına uzun bir süre daha devam eden ve 25 Aralık 1973 Salı günü saat 16.05’te ölen İnönü, 28 Aralık’ta devlet töreni ile Anıtkabir’de toprağa verilmiştir.

Atatürk’ün son başbakanı da olan Celal Bayar (Nüfus kayıtlarında adı Mahmud Celaleddin’dir. Daha sonra Mahmud adını da nadiren kullanan Bayar’a sonraları sadece Celal olarak hitap edilecektir), çok partili sisteme geçişten sonra kurulan ilk parti olan Demokrat Parti’nin kurucularından biridir: DP’nin 27 yıllık CHP iktidarını sona erdirmesi ve 1950 seçimlerini kazanmasından sonra 20 Mayıs 1950 günü parti meclisi toplanarak Celal Bayar’ın Cumhurbaşkanı adaylığına karar verdi. 22 Mayıs 1950’de toplanan TBMM’de Divan seçiminin ardından Cumhurbaşkanı seçimine başlandı. Oy kullanan 453 üyenin 387’si DP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Celal Bayar için oy kullandı ve Bayar ilk turda seçildi. İsmet İnönü 64, Halil Özyörük ise 1 oy aldı ve TBMM tarafından Türkiye’nin üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar oldu. On yıl cumhurbaşkanlığı yapan Celal Bayar (14 Mayıs 1954’te 486 oyla ve 1 Kasım 1957’de 413 oyla tekrar Cumhurbaşkanı tekrar seçildi), 27 Mayıs 1960 darbesiyle askeri cunta tarafından cumhurbaşkanlığı koltuğundan indirildi. Türk siyasi tarihinin kara lekelerinden biri olan Yassı ada Mahkemeleri tarafından idama mahkûm edilen Bayar’ın cezası ilerleyen yaşı nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi. 22 Ağustos 1986 tarihinde, 103 yaşında İstanbul’da vefat etti ve memleketi olan Bursa-Umur bey’de toprağa verildi.

27 Mayıs Darbesi öncesinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Gürsel; 2 Mayıs 1960’da ziyareti sırasında sohbet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes’e ve dolayısıyla hükümete kişisel görüşlerini belirterek Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın istifasını istediği tarihi bir mektubu 3 Mayıs 1960’ta yazdı. Bu mektubu sonrasında dönemin hükümeti tarafından zorunlu izne gönderildi. 27 Mayıs 1960’ta albay ve daha alt kademedeki subaylarca gerçekleştirilen darbe sonrasında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala’nın Milli Birlik Komitesi’ne (MBK) liderlerinin kim olduğunu sorması ve eğer başlarında kendisinden daha kıdemli bir asker olmadığı takdirde 3. Ordu ile birlikte Erzurum’dan Ankara’ya yürüyüp isyana son vereceğini bildirmesi üzerine, ihtilalciler zorunlu izindeki Orgeneral Cemal Gürsel’i askeri uçakla İzmir’den Ankara’ya getirdiler. Gürsel MBK’nın daveti ile başkanlık görevini üstlendi ve ihtilal lideri olarak kabul edildi. 15 Ekim 1961’de yapılan genel seçim sonuçlarından memnun kalmayan ve kendilerine “Silahlı Kuvvetler Birliği” adını veren bir grup İstanbul Harp Akademisinde bir toplantı yaparak “21 Ekim Protokolü”nü benimsedi ve yönetime yeniden el koyma kararı aldı. 24 Ekim günü ise Çankaya’da, Devlet Başkanı Cemal Gürsel başkanlığında siyasi parti genel başkanları ve kuvvet komutanlarının yaptığı toplantı sonucunda, TBMM’nin açılışını güvence altına alan bir protokol/taahhütname siyasi parti liderleri tarafından imzalandı. Siyasi parti liderlerine imzalatılan protokolün ilk maddesi “Partiler, cumhurbaşkanlığı için namzet göstermeyecekler. Gürsel’e oy verilmesi için elden gelen gayreti gruplarında sarf edeceklerdir” şeklinde idi. Söz konusu protokolün imzalanmasından bir gün sonra TBMM toplandı ve 26 Ekim’de Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Bu seçimde, Adalet Partisi Cumhuriyet Senatosu Samsun üyesi A. Fuat Başgil aday olmak istedi; fakat Em. Org. Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanlığında ısrar eden askeri kesimden gelen yoğun tepkilerle karşılaştı. 24 Ekim 1961 gecesi Fahri Özdilek ve Sıtkı Ulay tarafından götürüldüğü Başbakanlık’a bazı Milli Birlik Komitesi üyesi subaylarınca “hayatınızı garanti edemeyiz” denilerek tehdit edildikten sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden de istifa ederek yurt dışına çıktı. Bütün bunlar yaşanırken, TBMM birleşik toplantısında oylamaya katılan 607 üyenin 434’ü Gürsel’e, 17’si çeşitli kişilere oy verdi, 156 üye ise boş oy kullandı ve Gürsel cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cemal Gürsel devlet başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı görevlerini ve ilgili masraflarını devletten maaş almadan, emekli asker maaşıyla karşılamış bir cumhurbaşkanıdır. 1966 yılında başlayan rahatsızlığının sürmesi, ABD’de yapılan tedaviye rağmen hastalığının ağırlaşarak komaya dönmesi ve görevini engellemesi üzerine, Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanlığı görevi 28 Mart 1966’da TBMM tarafından sona erdirildi. Hastalığı döneminde Cumhuriyet Senatosu başkanlığı yapan İbrahim Şevki Atasagun, Cemal Gürsel’e uzun süre vekâlet etti. Cemal Gürsel ismi, çeşitli okullar, caddeler ve silahlı kuvvetler karargâh binalarına verilmiştir. 2008 yılında gösterime giren “Devrim Arabaları” filminde Sait Genay tarafından canlandırılmıştır. 14 Eylül 1966 günü vefat etti. Geriye hiçbir vasiyet ve kendisi ile ilgili dilek bırakmadı.

Cemal Gürsel’in Cumhurbaşkanlığı sağlık nedenleriyle sona erdirilince Türk Silahlı Kuvvetleri, hem Hükümete hem de muhalefet partilerine kendi adaylarının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay olduğunu yazılı olarak bildirildi. 12. Genelkurmay başkanı olan Cevdet Sunay, 28 Mart 1966’da 650 üyeli TBMM’de 477 üyenin oyu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin beşinci Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu seçimde Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş de Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koydu ve 11 oy aldı. Sunay, yedi yıllık görev süresini tamamladıktan sonra 28 Mart 1973’te cumhurbaşkanlığından ayrılmıştır. Yerine Tekin Arıburun (Arıburun, Çanakkale Savaşları’nda efsanevi bir ün yapan, 25 Nisan 1915 günü ANZAC kolordusunun Conkbayırı’na doğru ilerleyişini durduran 57. Alay’ın komutanı Hüseyin Avni Bey’in oğludur. Arıburun soyadını da, Çanakkale’de şehit olan babasından dolayı Atatürk’ün isteği üzerine almıştır) 28 Mart–6 Nisan tarihleri arasında cumhurbaşkanı vekili olarak görev yapmıştır. Cevdet Sunay 22 Mayıs 1982’de vefat etmiştir.

Fahri Korutürk (gerçek adı: Fahri Sabit Korutürk, Kendisine Korutürk soyadı Mustafa Kemal tarafından bizzat verilmiştir), 1973 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce üç partinin desteğiyle 15. turda 365 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin altıncı Cumhurbaşkanı seçildi. Öncesinde ise yaşananlar, siyaset arenasında hareketli günlerin yaşanmasına neden oldu; dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, yeni Cumhurbaşkanının kim olacağına ilişkin siyasi liderlerle yaptığı birebir görüşmeleri tamamlayınca, önce kuvvet komutanları ile daha sonra da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler ve Başbakan Ferit Melen ile görüştü. Böylelikle yol haritası ortaya çıktı; fakat belirlenen kişiler ya meclis tarafından ye senato tarafından reddedildi veya bazı partiler belirlenen kişilere destek olmayı reddetti. En sonucunda Korutürk ismi üzerinde mutabık kılındı. Ülkemizin kuruluşundan sonra giriştiği savaşlardan biri olan Kıbrıs Barış harekâtı onun döneminde gerçekleşmiştir. 6. Cumhurbaşkanı Korutürk’ün görev süresi, 6 Nisan 1980’de sona erdi ve tekrar aday olmadı. Yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar cumhurbaşkanlığına vekâleten İhsan Sabri Çağlayangil görev aldı. Fahri Korutürk, 12 Ekim 1987 günü geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti.

Fahri Korutürk’ün görev süresi sona daha ermeden, Cumhurbaşkanı seçimine yönelik tartışmalar çok önceden başladı. 22 Mart 1980’de başlaması gereken turlar, kimsenin aday olmaması nedeniyle 25 Mart tarihine ertelendi; yine aday çıkmayınca Mardin Bağımsız Milletvekili Nurettin Yılmaz aday oldu, fakat o da turların başlamasını sağlamakla yetinip ilk iki turdan sonra adaylıktan çekildi. Devam eden süreçte birçok aday ortaya çıktı; 5,5 ay süren 118 birleşimde Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan 115 turda sonuç alınamadı ve ülke 5 ay 6 gün Cumhurbaşkansız kaldı. Kenan Evren, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle Devlet Başkanı olduktan sonra, 7 Kasım 1982 günü yapılan halk oylamasıyla onaylanan Anayasa hükmü uyarınca Cumhurbaşkanı seçildi. Kenan Evren görev süresi bittikten sonra tekrar aday olmadı. Kenan Evren dönemi, ülkemiz için ekonomik kayıpların yanında: insani kayıplarında çok olduğu bir dönem olarak kayıtlara geçti. 2010 yılında yapılan referandum değişikliği ile 12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen Anayasa’nın “geçici 15. madde”si yürürlükten kaldırıldı. Böylelikle Kenan Evren’in yargılanması yolu açılmış oldu. 18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980’de dönemin başbakanı Süleyman Demirel’e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verildi ve orgenerallik rütbesi erliğe düşürüldü.

6 Kasım 1989 tarihinde görev süresi son bulan Kenan Evren yerine, TBMM’de cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı; muhalefetteki partiler Sosyal demokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi ise seçimi boykot ederek oylamaya katılmadı. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde yine muhalefetin katılmadığı 3. tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 8’inci Cumhurbaşkanı oldu. Aynı partiden aday olan parti içi muhaliflerden Fethi Çelikbaş ise 14 oy aldı. Bu seçim 1982 anayasasına göre yapılan ilk seçim olarak kayıtlara geçti. İktidar ile muhalefet arasında gerilimin en üst düzeye çıktığı bu seçimin en önemli özelliği seçimin yalnız bir partinin katılımı ile gerçekleşmiş olması ve seçimin meşruiyet tartışmalarına konu olmasıydı. Turgut Özal 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, Marmaris Okluk koyundaki resmi yazlıkta ağırlamıştır. 17 Nisan 1993’te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra kalp ve koroner yetmezliğine bağlı tansiyon düşmesi sonucunda yaşamını yitirmiştir. Resmi açıklama bu olsa da bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal’ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır. “Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum” şeklindeki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan Menderes’in anıtmezarının bulunduğu Topkapı’da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi adına hazırlanan anıtmezara defnedildi. Turgut Özal, 65 yaşında hayatını kaybederek ölen son eski cumhurbaşkanı olmuştur. Ani ölümü sonrası cumhurbaşkanlığına vekâleten Hüsamettin Cindoruk geçmiştir.

Süleyman Demirel’in 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği Cumhurbaşkanı seçimleri, cumhuriyet tarihinde belki de gerilimin en az olduğu seçim oldu. Süleyman Demirel 4 Mayıs tarihinde, Turgut Özal’ın beklenmeyen ölümüyle boşalan Cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etti. 8 Mayıs günü TBMM’de yapılan seçimin ilk turunda Demirel 234 oyda kalarak yeterli çoğunluğu sağlayamadı. İkinci turda Demirel 225, öteki partilerin adayları Kamran İnan (ANAP) 95, Lütfi Doğan (RP) 49, İsmail Cem (CHP) 25 oy aldı. 16 Mayıs’taki üçüncü turda Doğru Yol Partisi dışında koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) desteğiyle 244 oy olan Demirel Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Görev süresinin bitimine doğru cumhurbaşkanlığı süresinin 3 yıl daha uzatılmasını (daha doğrusu görev süresinin 5+5 yapılmasını) öngören T.C. Anayasası’nın 101. maddesi ilgili değişiklik teklifi, 5 Nisan 2000 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. Demirel 16 Mayıs 2000 tarihinde, görevini Ahmet Necdet Sezer’e devretmiştir. Türk siyasetinin önemli isimlerinden olan Süleyman Demirel, 1965–1993 yılları arasında da 7 farklı hükümette toplam 10 yıl 5 aylık bir süreyle de başbakanlık yapmış bir siyasetçidir. Siyasi kariyeri boyunca, çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı için “Çoban Sülü”, 1950’li yıllardaki Devlet Su İşleri’ndeki çalışmaları için “Barajlar Kralı”, 1960’ların başlarında çalıştığı ABD’li Morrison Knudsen adlı mühendislik firması nedeniyle “Morrison Süleyman”, 12 Eylül Darbesi sonrasında siyasi yasaklı olduğu dönemde “Bir Bilen” gibi lakaplarla anılmıştır. Birçok üniversite, lise ve mekânlara ismi verilmiştir.

Dönemin koalisyonu, Süleyman Demirel’in görev süresini uzatma konusunda mutabık kalamayınca, ortak aday çıkarmaya çalıştılar fakat Meclis üyeleri arasında bir aday üzerinde anlaşma sağlayamayınca, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in adaylığı üzerinde uzlaşmaya vardılar. 25 Nisan 2000’de, Koalisyon liderlerinin yanı sıra muhalefet liderleri Recai Kutan (Refah partisi) ve Tansu Çiller (DYP) de dâhil 131 milletvekilinin ortak önergesiyle Sezer cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Buna rağmen çeşitli partilerden milletvekilleri, adaylıklarını devam ettirdi. Bu seçim, partiler arasındaki uzlaşmanın, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk’ün seçilmesinden sonraki üçüncü örneğini oluşturdu. Sezer, beş partinin ortak adayı olmasına karşın 367 oy gereken ilk iki turda önce 281, sonra da 314 oy aldı. 276 oyun yeterli olduğu son tur 5 Mayıs’ta yapıldı ve Sezer, oylamaya katılan 533 milletvekilinden 330’unun oyunu alarak Türkiye’nin 10. cumhurbaşkanı seçilmiştir. Sezer Cumhurbaşkanlığı görevini 16 Mayıs 2000’de Süleyman Demirel’den devralmıştır. 1982 Anayasası döneminde Meclis dışından seçilen ilk Cumhurbaşkanı oldu. Veto hakkını en çok kullanan cumhurbaşkanı olan Sezer, görev süresi boyunca toplam 67 yasa, 22 Bakanlar Kurulu Kararı ve 729 müşterek kararnameyi iade etmiştir. 16 Mayıs 2007’de görev süresi dolmasına rağmen eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun toplantı yeter sayısı 367 olduğu tezi ve Anayasa Mahkemesinin benzer bir karar alması sonucu parlamento yeni bir cumhurbaşkanı seçememiş ve erken seçime gidildiği için, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçildiği 27 Ağustos 2007 tarihine kadar Türkiye’nin onuncu Cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır.

cumhurbaskani-abdullah-gul24 Nisan 2007 tarihinde yapılan AK Parti Grup toplantısında Recep Tayyip Erdoğan tarafından iktidar partisinin 11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül olduğu açıklandı. Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda oturuma 361 milletvekili katıldı; CHP Milletvekili Kemal Anadol’un en az 367 milletvekilinin Genel Kurul salonunda bulunması gerektiğini ve Meclisin açılmamış sayılacağını ileri sürmesi üzerine oturumu yöneten Meclis Başkanı Bülent Arınç usul tartışması açtı. Tartışma sonunda Başkan’ın tutumu oylamaya sunuldu ve onaylandı. Daha sonra seçime geçildi ve Abdullah Gül, 357 oy alarak Cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli 367 oya ulaşamadı. Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu tamamlandıktan sonra, Genelkurmay Başkanlığı gece saat 23.25’te Türk Silahlı Kuvvetleri adına kendi internet sitesinde bildiri yayınladı. 27 Nisan Bildirisi (e-muhtıra) Hükümet tarafından sert bir şekilde eleştirildi. CHP, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin oylamanın iptali ve yürütmenin durdurulması için aynı gün Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, Meclis’in toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiği yolunda karar aldı. Mahkemenin ilk turu iptal etmesi üzerine, seçimin ilk turunun 6 Mayıs’ta yenilenmesine karar verildi. Ancak oturuma 358 milletvekili katıldığı için, Gül adaylıktan çekildi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçsuz kaldı. Bu durumda Anayasa’nın 102. maddesi gereğince, TBMM seçimlerinin derhal yenilenmesi gerekiyordu. 3 Mayıs’ta zaten bu yönde karar alındığı için, Cumhurbaşkanlığı seçimi genel seçimlerin sonrasına bırakıldı. 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinde, sadece siyasal partiler ve siyasal liderler değil, aynı zamanda 27 Nisan bildirisinin ve dolayısıyla Abdullah Gül’ün de oylandığı iddia edildi. Erken seçim kararının ardından Anayasa’da önemli değişikliklere gidildi. 21 Ekim 2007 tarih ve 5678 sayılı Kanunla, Anayasa’nın 96. maddesinde yeni bir düzenleme yapılarak, TBMM’nin yapacağı seçimler dâhil bütün işlerinde üye tamsayısının üçte biri ile toplanabileceği hükme bağlandı. Ayrıca Cumhurbaşkanı seçimleri, 7 yerine 5 yılda bir yapılacak ve Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek kararı eklendi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Sezer, hem kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu hem de kanunu halk oylamasına sundu. 5678 sayılı Kanun, 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halk oylamasında yüzde 68.95 oy oranıyla kabul edildi. Abdullah Gül 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak bu sıkıntılı süreç sonrası, halkında referandum ile verdiği desteği arkasına alarak Türkiye Cumhuriyetinin 11. cumhurbaşkanı seçildi. Diğer adaylar MHP’den Kayseri milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu 70, CHP listelerinden meclise giren DSP Eskişehir milletvekili Tayfun İçli 13 oy alarak seçimde Abdullah Gül’e rakip isimler oldu. Abdullah Gül 28 Ağustos 2007’den bu yana Türkiye cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. 26.01.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile görev süresi 7 yıl olarak netlik kazanmış olup, bu görevini 28 Ağustos 2014’e kadar sürdürecektir. Siyasi kariyeri boyunca birçok devlet nişanı ve ödül alan, Türk siyasetinin buhranlı dönemlerinde Refah partisi geleneğinden gelip cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan, renkli ve sevilen yapısının yanında; cumhurbaşkanlığı döneminde Necmettin Erbakan gibi bir kaç tutuklunun af edilmesini sağlamıştır.

2007 anayasa değişikliği referandumu sonucu gerçekleşen değişiklikle, Türkiye Cumhuriyeti Siyasi Tarihi’nde ilk kez bir cumhurbaşkanı doğrudan halk oylaması ile 2014 yılı 10 Ağustos’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile seçilecektir. Kabul edilen değişikliklerden diğerleri ise, cumhurbaşkanının görev süresinin yedi yıldan beş yıla indirilmesi ve bir kişinin en fazla iki defa bu göreve seçilebilmesiydi. Ayrıca, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları ilk defa bir seçimde yaşadıkları ülkede oy kullanacaklardır. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidar partisi kendi başkanını, mecliste grubu olan partilerden biri kendi başkanlarını, diğer birçok parti ise ortak adaylarını açıklayarak seçime girmişlerdir. Bu seçimin en anlamlı ve önemli yanı, halkın ilk defa kendi cumhurbaşkanlarını kendilerinin seçecek olmasıdır.

Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi de göstermektedir ki, bizleri neticeleri itibariyle çok farklı bir seçim bekliyor. O halde, bekleyelim ve görelim. Umarım seçimler, vatanımız ve milletimiz için hayırlı bir netice ile sonuçlanır. Ve böylelikle sizlere geçmişiyle Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Kısa Tarihi anlatmış olduk.


 

cumhurbaskani-recep-tayyip-erdoganDüzenleme Notu: 10 Ağustos tarihinde yapılan 12. cumhurbaşkanı seçimlerini Recep Tayyip Erdoğan kazanmış ve 12. cumhurbaşkanı olarak görevine başlamıştır.

 

 

 

 

 


 

Kaynaklar:

TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, “1923’ten Günümüze Cumhurbaşkanı Seçimleri”

Wikipedia

T.C Cumhurbaşkanlığı resmi web sitesi

T.C TBMM resmi web sitesi

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 1
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir