Cumhuriyet şehri Artvin‘e ( bu tabiri kendileri vermiş sanırım; şehir merkezinde bu yazıyı bir kaç kez görmek mümkün ) gitmek için sabahın ilk ışıklarıyla yola çıktık. Karadeniz sahil yolunu takip ederek ilerlerken, gideceğimiz yeri bulmak da zorlanmadık; tabelalar özellikle sahil yolu üzerinde bizleri doğru bir şekilde yönlendirdi ve önce Hopa’ya daha sonra da artvin il merkezine doğru yola devam ettik.
Artvin ili; çok dağlık bir il. Hemen komşusu olan Rize’den olmama, gelmeme rağmen inanın ben de şaşkınlıkla izledim çoğu manzarayı. Dağlar daha bir dik, daha bir zor ve ormanlar daha sık. Şehirleşme de bundan dolayı sahil kesimi hariç, çok dağınık. Artvin merkeze geldiğimde ise ilk tepkim: koskoca il merkezi bu mu? Bu haliyle mi il oldu? Filmlerde izlediğimiz Rio De Janeiro şehrinin arka planda kalan çarpık kentleşmesi gibi; sokaklar çok dar ve istediğimiz yere tırmanmak için sürekli dönüp duruyoruz. Karadeniz insanının ve yöre insanının doğal koşullarla savaşına şahit oluyoruz her metrede. Çevrede şehri güzelleştirmek adına yapılmış onlarca heykel, şekil var; kartal simgesinin Beşiktaş adına mı yoksa Sınav dergisi adına mı yapıldığını öğrenemeden yola devam ediyoruz mesela… Dünyanın en büyük Atatürk heykelini uzaktan seyrederek ve resimlerini çekerek yola devam ediyoruz; heykelin yönünün neden o tarafa doğru olduğunu merak ederek sabahın erken saatlerindeki acıkmamızı gidermek adına lokanta arıyoruz. Sokakların darlığı yüzünden yayan olarak bir süre yürüdüğümüzde bir sürü lokantanın varlığı bizi şaşırtıyor. İlginç olan diğer şeyler ise; etrafta her tarafta çeşitliliğin olması… Mesela afişler, sloganlar ve reklamlar her tarafta yer alıyor. Nerdeyse boş duvar bırakmamışlar. Fakat artvinin aşağısı ile yukarısı arasında benzerlik var; orta kesim ise daha gelişmiş gibi. Tırmanırken kendimi İtalyan işi filminden bir sahnede hissettim. İl de ana muhalefet partisinin etkisi ile yapılan projelere olan tepkinin dışa vurulan halini her adımda görebiliyorsunuz. Hükümetin ile yaptığı yatırımın parasal karşılığı çok fazla; doğal engelleri aşmak adına neredeyse her adımda çalışma var. Duvar ve yol çalışmaları dışında baraj çalışmaları da son hızla devam ediyor. Buna rağmen bu çalışmaların bir çoğunda hükümete karşı protestolar yazı ile dile getirilmiş durumda. Yollar çok güzel olmasına rağmen hala daha da iyileştirilmek için çalışmalar devam ediyor. Artvin ili dar, engebeli olmasına rağmen ulaşım konusunda sıkıntı yaşamayacaksınız; tek dert yolların çok virajlı ve ulaşmak istediğiniz yere tırmanarak ya da inerek gitmeniz…
KAFKASÖR YAYLASI VE ETKİNLİKLERİ
- sini yapılan etkinliklere katılmak üzere yola devam ediyoruz. Yayla yolunu bulmak da zorlanmıyoruz; zaten bir çok tabelanın yanında yayla yoluna bir çok pankart açılarak güzergah daha da belirgin hale getirilmiş. Etkinlikte; boğa güreşlerinin yanında pehlivanlık ve buzağı güzellik yarışmaları gibi bir çok etkinlik ile tanıtım da yapılacaktı. Bunlardan bir kısmını biz de takip ettik. Gelen katılımlar etkinliğin pek yabancısı olmadıklarından herkes kimseye karışmadan işini devam ettirdi diyebilirim. Fiyatlar biraz uçuk olsa da; mevsim sıcaklarının altındaki serin bir hava da ( serin alanda üşüyebildik uzun zaman sonra. ) vakit geçirme imkanımız oldu. Çadırda kalma imkanınız dışında, ile yakın olması ve bir çok imkanıyla gidip kaçkar manzarası altında bir kaç gün geçirebileceğiniz bir yer kafkasör yaylası. Özellikle bu dönemlerde.
BARAJLAR
Artvinde bir çok baraj var; bazılarının inşaatı ve su toplama işlemleri hala devam etmekte. Ben 3 ünü görme fırsatı elde ettim; uzaktan bakıldığında ‘bu kadar taş buraya nasıl taşındı bu dar yollarla?’ sorusu akla gelse de sonuçta ortaya çok güzel bir yapay da olsa doğa manzarası çıktı. Barajların hepsi yüzmeye vs. kapalı idi; ki biz bir tanesine taş atmak istedik taş nereye gitti göremedik. Barajların etrafı kapanmış fakat zaten yol hemen barajın yanından geçiyor. Hem yola devam edip hem de barajı seyredebilirsiniz. Belki de ilerleyen dönemlerde bu barajlar turizme de açılır kim bilir?
KARAGÖL TABİAT PARKI
Bir sonra ki durağımız doğal bir göl olan karagöl tabiat parkı. Benzer isimde artvin içerisinde bir göl daha olduğunu duyduğumdan dolayı ekliyorum; borçka üzerinden gidilen bu göl de orman bakanlığında görevli memurlar sizleri karşılıyor; otopark alanı olduğu gibi girişte ücretli. Mangal vs. yapabileceğiniz yer var; göl de herhangi bir bot vs. yok. Yüzmek de yasak; fakat kıyı kesime yakın yerde balıkları besleyebilir, çokluklarıyla şaşırabilirsiniz. Yol üzerinde tabelalar size yardımcı olacaktır; fakat km konusunda sayılar yanlış. :) Bir de aşırı sıcak olan kıyı kesimlerine nazaran üşüdüğümüzü de eklemek istiyorum. Hemen karşısındaki kaçkar dağlarında ise kıştan kalan karları hala görmek mümkün. Gölün etrafında gezmeyi de unutmayın.
HOPA
Hopa merkezi ile artvin merkezi birbirine çok zıt; gezdikten sonra artvin merkezi hopanın bir ilçesi gibi görebilirsiniz. Trabzon/of ayrımı gibi burada da artvin/hopa ayrımı var mı diye merak ettim açıkcası. Hopa merkez; sarp sınır kapısı ve batum da yaşanan ticaret neticesinde belirli alanlarda kendini geliştirmiş bir yer. Babamla ziyaretimde babam camii bulmak da zorlandı; haritadan baktığımda bulunduğumuz şehir merkezinde birbirine ve bize uzak 2 adet camii görebildim. Fakat etrafta birahane ve otel sayısı hayli fazla. Son dönemde sarp sınır kapısının açılması ilçedeki ticareti etkilemiş ve bir çok yer kapanmış duyumunu alıyoruz. Fakat çevre illere göre daha modern(!) insanlara sahip. Sahili vs. gelişmiş durumda ve gezmek için iyi bir fırsat.
SON OLARAK;
Doğal şartların engeli aşılmak için devlet ve halk elinden geleni yapmış durumda; fakat özellikle araç ile gezmeyi sevmeyenler için belki bir sorun olabilir. Yine de doğa ile iç içe geçirebileceğiniz güzel bir hafta sonu için artvini seçebilirsiniz. Görmedim demezsiniz hiç olmassa. :) Benim gidemediğim bir çok yaylası ve etkinlikleri daha var; bunları da seyahat planlarınıza ekleyebilirsiniz. Yusufeli, arhavi gibi illeri de görmenizi öneririm. Ayrıca gelmişken, Batuma da geçip orayı da görün derim; burada dikkat etmeniz gereken konu batuma geçmek için çok erken saatlerde sınır kapısına gitmeniz gerektiğidir.
İyi eğlenceler şimdiden. :)
