Bugün, ilçemizin tıbbi olarak ”akli dengesi” bozuk insanlarından birini, yıllar sonra tekrar gördüm. Beni alıp götürdü, çocukluğumun en sisli günlerine… O günlerle ilgili aklımda şuan çok az şey var ama nasıl bir yer edindiyse bu amcamız bende, hala aklımda. Onunla eskiden çok şakalaştığımızı, oynadığımızı, sinirlettiğimizi, peşimizden çok koştuğunu hatırlıyorum da çocukken bu durum bize çok komik gelirken şimdi hafif tebessüm ederken insan hem zamanın böyle çabucak geçmesine şaşıyor hem de karşısındaki insanın ne hallere geldiğini görüyor…
İsmail Hakkı…
Çark çark diye bağırırdık onu gördüğümüzde…
Ama bugün, şemsiyesinin altında yine o meşhur kısa ama hızlı adımlarıyla yürürken, bana hiç de yabancı gelmedi: yanımdan geçerken, yüzüme fırlattığı o kaçamak bakışı üzerinden bir kaç saat geçmesine rağmen hala hatırlıyorum…
Çocukken, esnaflar ona çöp kovalarını vs. boşalttırırlardı. Bir de etraftaki pislikleri temizletirlerdi mahallede ki… Belediye o zamanlar çok iyi değilmiş diye düşündürüyor bu durum insanı ama anlatmak istediğim bu değil: ismail hakkı, çöpleri temizlerken hep söylenirdi ” koskoca adam olmuşlar, hala çekirdekleri yere atıyorlar… tüüü sana… bilmem neyine koyayım… şunun oğlu, böylesin işte, ağzını kıracam… ” gibisinden onlarca küfürü bir an da sesli sesli söylerdi. İkaz edildiğinde ise sessiz bir şekilde arkasını döner, küfürlerine devam ederdi.
Hey gidi günler… Yaşım 25, daha genç sayılırım ama bir an o günleri düşününce ve amcamızın bu zayıf ama hiç değişmemiş bakışlarını gördüğümde: bir an kendimi yaşlı hissettim.
Aslında, onlardan almamız gereken o kadar ders var ki….
O halleriyle bile, bir profesörün 10 derste anlatamayacağı olayı, bize bir çırpıda acı bir şekilde öğretebilecek kadar akıllı insanlar bu gibileri…
Allah uzun ömürler versin, çocukken ben çok karışmadım ona, sinirlettiğimi de zannetmiyorum ama ona sataşan çocuklara da sesimi pek çıkardığımı hatırlamıyorum. Uzaktan takip ettim genellikle, hep acıyarak baktım ama çoğu zaman – hele sinirlenip çocukların peşlerinde koştuğu zaman – ben de gülüşmelere katılmıştım.
Aradan yaklaşık 15 yıl geçti, o arada neler yaptın neler yaşadın bilmiyorum ismail hakkı ama hakkını helal et.
Ve son söz: her mahalleye bir kaç tane deli gerekli…