Bond serisi sinema tarihinin en uzun soluklu serisi olma özelliğine sahip ve 2012 de ki Skyfall faciasını sinemada izledikten sonra serinin tümünü izlemeye karar vermiştim. Sinema ile bu kadar ilgili olan biri olarak böyle bir eksikliği bir an önce gidermem gerekiyordu zaten.
Tabii böyle bir filmi izlerken dönem şartlarını da irdelemek gerekiyordu; çünkü mesela filmdeki bir sahne de resmen maket kullanılmıştı ki bu da yeşilçam filmlerinde gördüğümüz maket araba kazalarını andıran türdendi: tek farkı, başarılı olmasıydı! Evet maketti ama o kadar gerçekçi yapmışlardı ki; şaşırdım! Dönemin teknolojisini hesaba katarak izlemeye çalıştım filmi ve özellikle takip sahnelerindeki eksiklik yönetmen Terence Young’ı oldukça zorlamış anlaşılan!
Film serinin en düşük bütçeli filmi idi ve başrolde bir çokları tarafından en iyi 007 olarak gösterilen Sean Connery vardı. Efsanenin doğuşuna sebep olan bu film jamaika topraklarında geçiyor; zekasını hafife alanlardan intikam almak isteyen Dr. No’nun yaptığı gizli plandan haberdar olan ingiliz istihbaratı en iyi adamı James Bond‘u görevlendiriyor. Jamaika’da Doktor No hakkında araştırma yapan bir İngiliz ajanı öldürülür. Araştırma dosyasıysa kayıplara karışır. Öldürülen ajan, Amerikan uzay araçlarının neden garip şekilde kaybolduğunu ve bununla bağlantısı olan Doktor No’yu araştırmakta olduğu için Bond dosyayı devralarak Jamaika’ya gelir. Jamaika’da kendisine yardımcı olan CIA ajanı Felix, ipuçlarının Doktor No’nun sahip olduğu bir adaya kadar gittiğini bildirir Bond’a. Doktor No’nun korkunç planlarını kısa sürede öğrenen Bond, onun zekasını küçümsedikleri için dünyadan intikam almak isteyen Doktor’u engellemek için tüm tekniklerini kullanacaktır. Film, uzay maceralarına atılan büyük devletlerin yani rusya, abd ve çin’in yaşadıkları rekabet esnasında ortaya çıkarak da dönemini yansıtan bir çizgi de olduğunun göstergesi.
1952 li yıllarda hayali bir roman karakteri olarak ortaya çıkan James Bond 007 serisinin bu kadar popüler olacağını kim bilebilirdi ki? Daha ilk filminde yapımcısına koyduğu paranın 59 katını kazandıran sinema tarihinin en uzun soluklu serisi, dönem dönem uzun aralar verse de yeni senaryolarla ortaya çıkmaya devam etti ve bir süre sonra artık romandan da uzaklaşarak özgür farklı senaryolarla dünyanın bir çok ülkesini de içine alarak karşımıza çıktı. Sıkı bir hayran kitlesi oluşturdu. Tüm filmlerin ortak noktalarının yanında farklılıkları da olsa bu ilk film, seri hakkında fikir sahibi olmak için iyi bir başlangıç olsa gerek..
İyi seyirler…