Eddie Murphy’i neredeyse 1 yıldır hiç izlemedim, hatta belki de onu unuttum bile; ama Rüya Kızlar filmindeki oyunuyla aday gösterildiği Oscar’ı alamasa da veya Sosyete Polisi filmindeki mükemmel oyununa rağmen pek ödül alamasa da o benim için mimikleri ve hareketleri ve tabii ki oyunculuğu nedeniyle en komik oyuncular sıralamasında üst sıralarda olan biri…
A Thousand Words filmi 2012 yapımı bir film ve ülkemizde daha pek duyulmadı sanırım; ben de sinema sitelerinde dolaşırken gördüm ve hemen önce fragmanını izledim ve sonrada filmin tamamını izledim. Gerçekten çok güzel, az komik ama eğitici ve bir o kadar da ailelerin bir araya gelip izleyebileceği bir film olmuş diyebilirim. Genellikle Eddie Murphy‘nin etrafında döndü film; kamera sürekli onun peşindeydi ama gerçekten yaşlı oyuncu güzel bir oyunculuk ortaya çıkarmış..
Filmin konusuna gelince; Jack ağzı çok iyi laf yapan herkesi ikna edebilen bir temsilcidir; daha doğrusu bir kitap simsarıdır. Kendi işinde belirli standartları vardır ve bu standartlar ve ikna yeteneği sayesinde ünlü bir kitap simsarı olmuştur ve gayet iyi para kazanmaktadır. Günün birinde Jack ‘in yaşadığı evin bahçesinde Bodhi ağacının çıkmasıyla Jack ‘in hayatı zindana döner. Jack ‘in her konuşmasında Bodhi ağacında bir yaprak eksilir ağaçta son yaprağın düşmesi demek hem Jack ‘in hem Bodhi ağacının yok olması demektir. Jack artık konuşmayı bırakıp insanlarla iletişim kurabileceği bir yol aramak zorundadır. Bunun içinde önce kendi iç dünyasıyla yüzleşmeli ve çıkış yolunu bulmalıdır.
Filmdeki diğer karakterler hakkında pek konuşmaya gerek yok; filmin sonlarına doğru müziklerde filme iyi eşlik ediyor diyebiliriz. Tabii ki ana karakterin etrafında dönen kurguda herhangi bir sorun yok; ruhani bir lidere karşı ikna edici ve kandırmacı bir yaklaşımla yaklaşan kitap simsarının başına gelenler belki de çok uçarı olabilir yani gerçek dünyada belki de evet karşımıza çıkmayacak bir olay ama sonrasında yaşananlar ve jack’in hareketleri gerçekten güzeldi. Gerçeği bulması ve bunun için içine kapanması, hiç kimseyle konuşamaması belki de aklınıza ‘Bay Evet’ filmini getirebilir.
Kelimeler yetmez, bir aile filmi kesinlikle ve insanlar için paranın, işin öneminin olmadığını ve net olmanın, dürüstlüğün ve ailenin çok önemli olduğunu vurgulayan bir film. İzlerken sıkılmadım ama çok da heyecanlanmadım ya da zevkle izlemedim. Tek başınıza izlemeyin o yüzden. :) Dediğim gibi; bir aileniz varsa çocuklarınızı alın, eşinize sarılın ve ışığı kapatın…
İyi seyirler şimdiden. :)