Ne istiyoruz? İşte can alıcı bu soruyu sorup işleyen bir film, can dostum. İsmine aldanıp güzel bir dostluğu anlatan bir film izleyeceğinizi sanmayın; çünkü filmde belki de hiç dostu olmayan ya da dostları tarafından perde arkasında farklı düşünceler beslenilen birini izleyeceğiz. Tabii ki en önemli özelliği olan dahilikle beraber…
Film, hayatının bir bölümünde nasıl bir yaşantı sürdüğünü bilmediğimiz bir okul hademesi olan genç will’in ( matt demon ) kitap okuduğu sahne ile başlıyor; bir gün dünya matematik altın madalyalarından birine sahip üniversite profesörünün ödev olarak verdiği soruyu çözdükten sonra aranılan adam haline geldi. Tabii kendisi bunun farkında değildi fakat 2. ödev sorusunu da çözerken yakalanınca; profesör onu bulunduğu durumdan kurtarmak için eski okul arkadaşının gözetimine verdi. Ve sonrasında asıl soruyu yani ” ne istiyoruz ” sorusunun peşinde yaşanan dram yüklü sahneler…
Ben daha önce Ben Affleck’in bir kardeşi olduğunu bilmiyordum; bu filmle öğrendim: hatta o da yardımcı rolde oynadı abisi ile… Ve Matt Demon ile Ben Affleck‘in senaryo yazdığını da bu filmle öğrenmiş oldum: kendilerinin yazdığı bir filmde oynamaları ilginç ve hoş olmuş. Fakat buna rağmen kendilerine uygun gördükleri rolleri başarıyla oynadılar: özellikle matt demon’un o saf ve çocuksu yüzü ile karşılaşınca bir an tebessüm ettim. Daha önce Ben Affleck ile oynadıklarından yabancılıkta çekmediler belki aralarında ama matt demon’un ilk senaristliğini yaptığı bu film, kendisi açısından başarılı bitti diyebilirim.
Filmde will karşımıza bir dahi olarak çıkıyor; okuduğu her kitabı anında hafızasına kaydedebiliyor: hem de sayfa numarasına kadar! Bu yönüyle ilginç bir karakter olduğunu düşündüğüm sırada, filmde eksik de olsa bir genel kültür bilgisi veriliyor ki rahatlıyorum: hintli bir matematikçi olan Ramanujan’dan bahsediliyor. Bu da filmde bir gerçeklik payı olduğunu, ” atmıyoruz kardeşim ” lafını telaffuz ettiklerini gösteriyor ki, ne mutlu onlara. : )
Her şeye cevap veren bir karakter aslında, will… Ne sorulursa cevap verebiliyor; aşk konuşulsa shakespeare’den örnekler verebiliyor ya da ekonomi konuşulsa keynesyenden, adam smith’den… Fakat kendisi hakkındaki sorular hep boşa gidiyor; yine benzer kaçamak yolları denese de profesörün yanına bıraktığı robin williams karakteri will’i gerçekten tam odak noktasından yakalıyor: sen ne yaşadın ki, bu sorulara doğru cevap verdiğini sanıyorsun?…
Gerçekten şu anda bulunduğumuz iş ve okul bizim istediğimiz yerler mi? Kalbimizde yatan istek ne? Bizi harekete geçmeye zorlayan engeller ne? Aslında nerede, kiminle,nasıl ve de niçin yaşamak istiyoruz? İşte bu soruların cevaplandırıldığı, tamamen gösterişsiz bir oyunculuğun sergilendiği, psikolojik altyapılı bir film can dostum.. Orjinal adı: Good Will Hunting.
Biraz akıl oyunları filminden esintiler taşıyor gibi…
Beğeneceğiniz bir film ama ben türkçe dublajı hiç beğenmedim; izleyebiliyorsanız alt yazılı izleyin. : )
Puanım: 7,5
İyi seyirler.
