80 li yıllarda yaşanan vucüt değiş – tokuşu furyası ( süper kahramanlar dışında ) günümüzde yerini daha çok felekten bir gece, davetsiz çapkın gibi ‘kendilerini kaybettikleri’ filmlere bıraktı. İşte bu iki film türünden de senaryolar yazan iki kişinin bir araya gelip uzman oldukları türleri birleştirip bol küfür, seksi objeler ile daha masumane olan ailevi konuları ele alarak işledikleri bir film: hayat sana güzel.
Çocuklukları birlikte geçmiş iki kanka Mitch ve Dave, yıllar içinde yavaş yavaş birbirlerinden kopmuşlardır. Dave evli, çocuklu ve meşgul bir avukat olmuştur; Mitch ise evlenmemiş, sorumluluk almamış, doğru düzgün çalışmamıştır ve hatta ailesinden tek kalan kişi olan babasıyla da arası kötüdür. Mitch Dave’in hayatına imrenir, hoş bir karısı, tatlı çocukları ve yüksek maaşlı bir işten daha güzel ne olabilir? Dave ise, Mitch’in tasasız hayatına ve yaşadığı çılgınlıklara imrenmektedir. Bir gece birlikte içmeye çıkarlar ve ertesi gün birbirlerinin bedenlerinde uyanırlar. Dehşete düşen iki arkadaşın dünyaları altüst olur. Sonrasında bu durum hoşlarına gidecek gibi olur fakat kısa süre sonra ikisi de bu hayatların aslında hiç de güllük gülistanlık olmadığını fark ederken, birbirleri hakkında bilmedikleri bazı gerçekleri de öğrenmeye başlarlar. Ki bu sırada hayata bakış açıları ile imrendikleri hayatlara bakış açıları arasında düşüncelere dalıp, gerçekleri görmeye başlayacaklardır. Dave’in güzel yardımcısı Sabrina ve Mitch’in babası ise işleri zorlaştırmaktadır. Mitch ve Dave eski hayatlarını geri almanın bir yolunu bulmaya çalışırken bir yandan da birbirlerinin hayatını mahfetmemeye uğraşırlar ve her şey iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.
Film her ne kadar romantik komedi diye adlandırılsa da gerçekte bazen dram bazen komedi öğelerini içermekten öteye gidemiyor aslında.
Boş zaman öldürmek için birebir bir film. Ryan Reynolds iki rolde de mükemmel oyunculuk sergiledi ki tam bu tiplemelerin oyuncusu olduğu da bir gerçek. Jason Bateman ona eşlik etmek de fazla zorlanmadı. Leslie Mann ise hollywood sinemasının anne karakterini oynamadan sorumlu baş bayanı sanırım. :) Hep anne rollerinde yani eş rollerinde oynuyor ve başarılı da.. Mimikleri, ağlaması… Gerçekten başarılı. Olivia Wilde ise her erkeğin aklını alabilecek kadın rolünde oynuyor ve aslına bakarsanız bundan da öteye gidemiyor: oyunculuk değil de daha çok görüntü olarak filme katkısı büyük. Film zaten bir kaç kişinin etrafında dönüyor ve sığ olmaktan öteye gidemiyor; o yüzden diğer oyuncular hakkında bir şeyler söylemek mümkün değil aslında. Filmin müzikleri de sıradandı, yönetmen de pek çabalamadan sadece sahneleri çekmekle yetindi.
Eğlenceli bir zaman öldürme amaçlı film arayanlar için birebir.
Benim puanım 6,5
İyi seyirler.
