Robert De Niro ve Stallone gibi kült aktörleri bünyesinde barındıran komedi filmi Grudge Match filmi, emekliye ayrılan ve kendi hayatlarını kuran iki eski ağır sıklet boks şampiyonu boksörün karşılıklı son maçlarına çıkmasını işliyor. Son kez kozlar paylaşılırken tabii ki bahisçiler ve hayranlar bu büyük maçın takipçisi olacaklardır; tabii ki ünlü iki boksörün geçmişleriyle barışmaları için de bu maç büyük bir fırsata dönüşecektir. 50 İlk Öpücük, Akıllı Ol, Asabiyim gibi kaliteli komedileriyle tanıdığımız Peter Segal‘ın yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu filmde başrolleri Sylvester Stallone ve Robert De Niro paylaşıyor. Efsane aktörlere kadroda eşlik eden bir diğer isimse seyretmeyi özlediğimiz, yıllanmış bir şarap misali mükemmel güzelliğiyle tekrar görüp mutlu olduğumuz Kim Basinger…
Bizim ülkemizde yaşlı olmasına rağmen işini hala hakkıyla veren kaç oyuncu gelir aklınıza bilmem. Ama Hollywood sinemasının bu unutulmaz ikilisi, yaşını başını almış hallerine rağmen yine mükemmel bir aile komedisi ortaya çıkartmış. Otur ailenle izle yani; çok ince ve yerinde espriler var: ayrıca bir çok gönderme de var bazı yerlere! Replikleri takip ederken, insan ‘mesaj alınmıştır’ diyor kendi kendine. Yaşlarına göre oldukça mükemmel bir iş çıkarttıklarını söyleyebilirim; konu basit bir şekilde birbirlerini birer kez yenmiş olan iki boksörün son rövanş maçına çıkmasını incelese de karakterler üzerinden ailenin ne kadar önemli olduğunu ve gerçek aşkların yıllar geçse de unutulmadığını anlatıyor bize. Ben izlerken oldukça keyif aldım.
Rocky serisi Sylvester Stallone‘yi ünlü yapan filmlerden biri; hesaplaşma zamanı filmini izlerken, o kült filmden esintilerle de karşılaşmadık değil. Yine sokaklarda koştu durdu; ama bu sefer yaşının verdiği tüm olumsuzluklarla da uğraşmak zorunda kaldı. Robert De Niro’nun memeleri, Stallone’nin botoksu fazla dikkat çekmedi aslında: filmde her ne kadar zaten yaşları gereği böyle bir maçı yapmamaları üzerinde durulsa da son dakikaya kadar el ele verip ‘yıkılmadık, ayaktayız’ mesajını vermeyi başardılar. Filmdeki karakterlerin isimleri de gerçekten komikti: Kid, Sharp, BJ gibi isimler üzerinden çok fazla espri de zaten yapıldı. İki yaşlı kurta Alan Arkin gibi mükemmel bir koç, Kevin Hart gibi stand-up yıldızı havasında bir siyahi, Jon Bernthal gibi ‘bu adamın filmlerine kesinlikle bakmalıyım’ diyebildiğim iyi bir oyuncu da mükemmel eşlik etti diyebilirim. Bazı komedi filmleri stand up gösterileri gibi oluyor. Esprinin geldiğini 2 dakika önceden anlayabiliyorsunuz. Bazı komedi filmleri de sıcak olur. Güldüğünün bile farkına varmazsın. İşte bu film ikinci komedi filmlerinden. Sıcak, karakterler sempatik, absürt oyunculuk yok, diyaloglar güzel. Filmin en güzel yanı Alan Arkin’in karakteriydi. ‘’ Yaşlıyım, televizyon izlemem gerekiyor ‘’ diyerek, yaşlıların Amerika’da bile aynı olduğunu gösterdi. Bu adamları koltuğa oturtup kumanda vereceksin, öldüğünde alıp mezara koyacaksın. En büyük iyiliği yapmış olursun. Uzun zencilerin basketbolcu olması gibi, kısa zencilerde komik oluyor. Bu adamların ayrı bir yetenekleri var. Yaptıkları her işte çok iyiler. Kevin Hart da çok iyiydi. Bazı yerlerde biraz abartılı geldi ama o da olsun. Sonuçta adam zenci, onların her şeyi abartılı. O konuya hiç girmeyeyim. Film tamamen kötü olsaydı, hiç beğenmemiş olsaydım bile sonda Evander Holyfield ve Mike Tyson’ı barıştırdıkları için sevebilirdim. Bana göre filmin en güzel sahnesiydi. O sahneyi kaçırmayın. Yani film bittiğinde hemen koltuğunuzdan kalkmayın.
Bu arada filmin 2013 yapımı olduğunu ama ben bu yazıyı yazdığımda hala ülkemizde sinemalarda gösterilmediğini belirtmekte fayda var; ABD’de 24 milyon dolar gibi bir hasılat elde eden filmin ülkemizde ne zaman yayınlanacağı tam olarak belli değildi.
Yaşayan bu iki efsanenin, birlikte bence mükemmel bir aile filmi ortaya çıkardıkları Hesaplaşma Zamanı‘nı mutlaka izlemelisiniz. :)
iyi seyirler.