Sümela’nın Şifresi Temel filmi hem Trabzon’un tanıtımına katkıda bulunmuş hem de beğenilmişti. İlk filmde aşık olduğu kadına kavuşan Temel, Sümela’nın şifresini (!) çözerek hazineye de sahip olmuştu. Aslında Rus ve Türk mafyaları birbirleriyle çatışmış, Temel aradan altınları ‘Sümelanın hazinesi’ sanarak almış, sevdiğine de ‘cesur’ hareketleri nedeniyle kavuşmuştu. Moskova’nın Şifresi Temel filminin yönetmen koltuğunda ilk filmde olduğu gibi yine Adem Kılıç yer alıyor; 2011 yapımı filmin devamını çekmekte gecikmedi ve 2012 yılında Moskova’nın Şifresi Temel filmi sinemalarda kendine yer bulmuştu. Oyuncu kadrosunda da değişiklik yok: ilk filmde olduğu gibi başrolde yine Alper Kul ve Aslıhan Güner yer alıyor. Kadroda Salih Kalyon, Ruhi Sarı ve Çetin Altay ikiliye destek olan isimlerde yer alıyor. Filmin senaristliği ise ilk filmde olduğu gibi yine Yılmaz Okumuş’a ait.
İlk film mutlu sonla bitmiş ve Temel sevdiğine kavuşmuştu. Fakat altınlarını aldığı Rus mafyasının lideri sinirden küplere biner ve en zalim adamını tekrar Türkiye’ye gönderir. Saftirik ve bir o kadar da şanslı olan Temel, kendisini öldürmek isteyen Rus mafyasından kurtulur ama adamların sevdiği insana zarar vermesini engellemek için en yakın dostu Turgay ile Moskova yolunu tutar. Sonrası işte ‘fıkra gibi’ olayların meydana gelmesi ve yine mutlu son…
Çekimlerin ilk etabının Rusya’da yapıldığı film, Trabzon’dan Moskova’ya hayatın içinden gerçekleri de içine alarak güldürü vaad eden bir yanlışlıklar komedyası gibi. Film Moskova sokaklarında başlıyor; ekranda ilk önce karadeniz şivesi olarak gözüken film kadrosu, sonra Türkçe olarak yansıtılıyor. İlk film ülkemizde 1,5 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiş ve Trabzon turizmine önemli bir katkı sağlamıştı. Devam filmi de toplamda 850 bine yakın kişi tarafından sinemalarda izlendi ve 7.583.639,00 hasılat elde etti. Film, 23 Kasım ile 31 Ocak 2012 tarihleri arasında toplam 70 gün vizyonda kaldı.
Moskova’nın Şifresi Temel, canlı bir fıkra gibi: Karadeniz’in, özellikle Trabzon insanının mizahı iyi yansıtılmış. Filmde Trabzonspor’un Trabzon insanı için ne anlam ifade ettiği de iyi anlatılmış. Saf ve temiz insan Turgay’ın ansiklopediden Sinan ve Cemil’e hayvanlara verilen adların nereden geldiğini anlattığı sahne en komik sahnelerden biriydi: sanki karadeniz fıkrası! Filmin en komik yerleri zaten fragmanında yayınlanmıştı; onun dışında kalanlar aslında biraz samimiyet, biraz bizden sahneler… Filmin müziklerinin harika olduğunu, yerinizde duramayacağınızı; özellikle Turgay’la Filiz’in nişanında orkestranın Anadolu rock tarzındaki “Kolbastı”sının da mükemmel olduğunu söyleyeyim. Trabzon insanı için ‘rusların’ ne ifade ettiği de çok iyi anlatılmış.
Mükemmel bir film değil tabii ama ilk filmi izleyenler, bunu da izlesinler… İçten ve samimi bir yapım olmuş, o kadar.
İyi seyirler.
