İlki 1932 yılında yayınlanan Mumya hikayeleri, uzun bir süre sinemada yer almamıştı. 1999 ve 2001 yılında beyazperde de yayınlanan Stephen Sommers imzalı The Mummy ve The Mummy Returns filmleri, 90’lı yılların sonu ve milenyumun başını gören “şanslı” insanlar ve eğlence sineması açısından önemli filmler arasında yer alıyordu. Toplamda 180 milyon dolara yapılan bu iki film, dünya çapıda 850 milyon dolar hasılat elde ederek, dönemi açısından hatırı sayılı bir gişe başarısı ile kült filmler arasına adını yazdırmıştı. Universal’ın “Dark Universe” serisi kapsamında çıkardığı ilk film kadrosu ve serüven dolu fragmanı ile iddialı bir şekilde beyazperde de yer almıştı. The Mummy ülkemizde gösterimde kaldığı 6 haftada toplam 761 773 kişi tarafından izlendi.
Sinekritik: The Mummy
Tom Cruise, Sofia Boutella, Annabelle Wallis, Russell Crowe gibi önemli isimlerin yer aldığı yapım, yeni bir projenin ilk halkası olarak beyazperde de yer aldı. Universal’ın Dark Universe evreni kapsamında çekilen bu ilk filmde Mama (2013) filminin genç yönetmeni Andrés Muschietti yönetmen koltuğunda yer aldı. Senaryo da ise Billy Ray (The Hunger Games) ve Jon Spaiths (Prometheus) gibi sinemaseverlerin tanıyacağı iki isim yer alıyor. The Mummy filminin konusuna gelince; “Sıkıca mühürlenmiş olan antik bir mezar yüzyıllardır unutulmuş bir çölde yatmaktadır. Ancak askeri bir operasyon sonucu keşfedilir ve açılır. Zamansız bir şekilde hayatı elinden alınan antik kraliçenin ruhu da uyanmış olur. Yüzyıllar boyunca büyüyen öfkesiyle günümüze uyanan kraliçe insanlığa boyun eğdirmeye ve kendisine yapılanları ödetmeye kararlıdır.”
Mumya filmlerinin unutulmaz ismi: Brendan Fraser
Mumya filmleri dendiğinde ilk akla gelen isim tabii ki istisnasız bir şekilde Brendan Fraser’dır. 1999 ve 2001 yapımı Mumya filmleri ile Fraser döneminin en ünlü aksiyon oyuncuları arasında yer almıştı. Aynı filmlerde yer alan Rachel Weisz, daha da yıldız bir isim haline gelmiş, Imhotep rolünde Arnold Vosloo unutulmaz karakterlerden birini oynamıştı. Uzun süre televizyonlarda izlenen film, o dönem çocuk olan şimdilerde genç olanlar için nostalji hissiyatını artırmış, günümüzde ise kült statüsü kazanmıştı.
Fakat hem ikinci filmden yedi yıl sonra çekilen The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor hem de ikinci filmde yer alan Scorpion King karakterine çekilen solo film (daha sonra dört filmlik ucuz bir seri halini alarak video piyasasına düştü) aynı etkiyi yaratmanın çok uzağına düşen başarısız filmler olarak hatırlandı.
Yüksek beklenti hayal kırıklığına dönüştü
Mumya filmlerinin tarihini şöyle bir hatırladıktan sonra iki ünlü ve usta ismin, Russell Crowe ve Tom Cruise gibi isimlerin bir arada olduğu film, sinemaseverleri heyecanlandırmıştı. Mısır’da geçen ve egzotik diyarları fantastik canavarlarla buluşturan film, ne yazık ki beklediği etkiyi sağlamadı: senaryo olarak 1999 yapımı filmden çok fazla çalıntı sahnenin olduğu, serinin hayranları tarafından ilk başta dikkati çeken bir ayrıntı. Sonrasında gelişen olaylar ise bir mumya filminden ziyade, fantastik bir zombi filmi tarzına bürünüyor. Çünkü izleyeceğiniz film mumya ile uzaktan yakından alakası yok. Sadece daha fazla fantastik öğe zombimsi aksiyon filmi gibi bir şey. Adı Mumya ama kendi… Hani “özet geç” derseniz, 1999 yapımı brendan fraser’lı filmin yerini dolduramaz diyebilirim.
Universal, Dark Universe evreni çekimlerine devam edecek, bundan sonra diğer efsanevi yaratık ve canavar filmleri ile beyazperde de karşılaşacağız. Ama Mumya isminin böyle bir film ile bu hale getirilmesi içler acısı. Çerezlik niyetine, boş vaktinizde izleyebileceğiniz bir yapım olmuş diyebilirim.
İyi seyirler.
