Bilim kurgu denince akla gelen yapımlardan biri de Star Wars serisi. Bu “kült” yapım uzun bir aradan sonra tekrar sinemaya uyarlandı. Orjinal serinin son filmi olan Return of the Jedi filminin 30 yıl sonrasında yaşananlar anlatıldığı Star Wars 7 – Güç Uyanıyor yapımı bir çok olumsuz eleştiri de peşi sıra getirdi diyebiliriz. George Lucas’ın el emeği yapımı Star Wars’ın yönetmenlik koltuğunda olmaması büyük bir handikap olmuş. Yönetmenlik koltuğunda bu sefer J.J. Abrams yer alıyor. Star Wars 7 J.J. Abrams’ın yönetmenlik yaptığı beşinci film oldu. Ünlü filmin oyuncu kadrosunda Harrison Ford, Carrie Fisher, Daisy Ridley, Adam Driver, Oscar Isaac gibi isimler yer alıyor. 7. filmiyle beyazperde de yerini alan yapımın dünya genelinde milyonlarca hayranı olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.
Star Wars 7 bir kaç eski karakterlerle harmanlanarak yeni jenerasyonun karşısına çıkarılmış yapım olmuş. Görsel tarafı yabana atılmayarak keyif alınarak izlemeye bakın derim. Bunun yanında serinin hayranları, eski filmlerle karşılaştıracaktır mutlaka: bunda da haklılar! Sonuçla yıllarca “kült” film olarak anılmış, bilim kurgunun efsanelerinden birinden bahsediyoruz. Bu açıdan bakıldığında önceki filmlere nazara zayıf bir yapım ortaya çıkmış. Fakat yeni bir üçleme geldiği için umudumuzu korumaya devam diyorum. Eski yaşananlara pek değinilmeden ilerleyen yapımda iyi yönler de yok değil: örneğin “beyaz asker”ler konusu. İlk defa bir beyaz asker bu kadar ön plana çıktı. Diğer 6 filmde hep “saldır” komutuyla hareket eden askerler en azından konuşmalarını falan dinledik bu filmde. Filmin aksiyon kısmı da idare eder düzeyde; fakat aksiyon ile senaryo uyumlu olmadı. Bir süre süre sıkıntısı: 135 dakika değil de 200 dakika olsaydı, her şeyi “tadında” bıraksaydı daha iyi olurdu. Çünkü film bittiğinde ” bu kadar mıydı?” diyorsunuz.
Karakterlere gelince; kötü adamın yeterli olmadığını söyleyebilirim. Filmden çıktığımda bir bayan arkadaşın “en azından yakışıklı biri olsaydı!” sözü durumu özetler nitelikte! Serinin o ünlü eski karakterlerine de çok etkili olduklarını söylemek güç. Filmin en iyi oyuncusu Rey rolündeki Daisy Ridley; zaten sosyal medya paylaşımlarına bakarsak bu film için tüm gücünü harcamış diyebiliriz. Bence “yanlış bir evrende” rol oynuyor; orta dünyada Elf olsaymış keşke! Poe karakteri de iyiydi diyebilirim.
Son tahlilde, yıllarca filmi bekleyenlerin “boşa” beklediklerini söylemek mümkün; serinin en durgun, en sıradan, en heyecandan yoksun ve berbat filmi olarak not düşülmesi gereken bir yapım olmuş. Hatta son yılların en basit bilim kurgu filmi de diyebiliriz: serinin eski yapımlarını izlediğimde “muhteşemmiş” tepkisini veren ben bu sefer “hiç tepki vermedim” diyebilirim. Görsel açıdan tatmin edici bir yapım olsa da 1983 yılında mutlu bir şekilde bitmiş seriyi yeniden hayata döndürmek için altının daha iyi doldurulması gerekiyordu. Bu açıdan bakıldığında Star Wars 7 nin senaryosu tamamen ölüye elektrik verip yeniden canlandırma amacından başka bir şey değil. Bu da The Force Awakens’in tamamen maddi amaçlar için çekildiği düşüncesini ortaya çıkartıyor. 5 dalda oscar adaylığının olduğunu da ekleyelim.
İyi seyirler.