Filmin başından sonuna kadar hayatımızda yaşananların tesadüf mü yoksa kader mi olduğunun sorgulandığını görüyoruz ve sonunda tabii ki kader kazanıyor..
Filmi izlerken çok şaşırıyorsunuz aslında, bu kadar rastlantı bir arada olabilir mi? Filmdeki erkek karakter hep bu ” rastlantıları ” sorgularken , kadın karakter ” kader ” imajını silmeden, onun üzerinden yorumlarda bulunarak hayatına şekil vermeye çalışıyor…
Güzel bir new york noel arifesinde başlayan hikayemizde, kalan son eldivenleri almak için aynı anda hareket eden iki gencin peşi sıra kaderin oyunuyla karşılaşmaları ve bir kaç yıl sonra tam ikiside evlenmek üzereyken yine kaderin bir oyunuyla birbirlerini aramaya başlamaları, ikisi de aynı anda karşı tarafın yaşadığı şehire gitmesi ve en nihayetinde yine kaderin bir oyunuyla diyelim: ilk tanıştıktan sonra gittikleri buz pistinde tekrar karşılaşmaları… Güzel bir konu değil mi?.
Günümüzde örneğin kıyamet senaryolarını anlatırken atlayıp zıplayıp bir çok olaydan kurtulan john cusack bu filmde de yine kaderin oyunuyla eninde sonunda sevdiğine kavuşuyor!
Konu olarak sıradan olsa da ya da izlerken ” çok basit bir film ” deseniz de aslına bakarsanız sevgilinizle izlenebilecek bir film diyebilirim. Romantik bir aşk filmi…
Şöyle bir söylem vardı filmde , aklımda kalan: ” evrene geliş amacımız bir eş değil mi? belki de tüm yaşananlar bize bir ipucu veriyor, eşimize ulaşmak için doğru yolu seçmemiz için… ” gibisinden… Doğru mu sizce ?
Film beyazperde oranı, imdb sitesinden daha fazla: 8,5. ben ise 7 verdim =)
iyi seyirler..
