KTÜ’ nün en kalabalık fakültelerinden birinde okumak gerçekten güzel; birbirinden güzel kızların içerisinde ders işlemek, çiçek bahçesinde açık havada rüzgarı dinlemek kadar zevkli…
Şaka yapıyorum tabii ki!!
Gittikçe nüfusu artan, parfüm şişelerine batıp çıkmış, ayaklı makyaj kutularının (!) etrafımızda gezdiği ve ders başarısından çok yeni sevgililerle yeni başlangıçlar yapma konusunda başarılı (!) olan titiada okumak gerçekten zor. Eğitim kalitesini sorgulamaya kalkarsak içinden çıkamayız, zaten bize düşmez(!); çünkü çoğumuzun ‘mecburi’ okuduğu bir fakülte, kötü eğitim sisteminin bir sonucu olarak geldiğimiz bu fakültede normal süresinde okulu bitirmek sosyal şartlar ile diğer şartları da ekleyince gerçekten imkânsız gibi. Derse girmeden önce ‘derste güzel kız var mı acaba?’ diye düşünenlerin, derse çalışmaktan çok ayna karşısında ‘daha güzel olmak’ için oturup sadece ‘daha fazla boya badana’ yapanların, derste hocalara slogan atanların, kantinde ‘ben bir öküzüm’ diye bas bas bağıranların, kız için kavga edenlerin, topuklu ayakkabılarıyla senfoni yaparcasına sınav salonlarında dolaşanların, tanınmış birçok hocanın, diskoyu andıran bir kantinin, KTÜ’ nün en aktif kulüplerinin vs. vs. vs. yer aldığı bir yer aynı zamanda titia yani resmi adıyla İİBF’nin…
Zamanın nasıl çabuk geçtiğini en iyi anlayanlardan biri olarak 5. Ve 6. Seneye kadar okulu uzatmayı normal olarak gördüğüm bir yer titia. Çoğu insan Trabzon’u sevmez ama ülkemizin en iyi kampüslerinden birinde okurken derslere mutlaka gidin, uykuyla kanka olmayın, âşık sakın ama sakın olmayın, gömlek değiştirir gibi zamazingo değiştirmeyin, okula mutlaka gidin, etkinliklere ve gezilere mutlaka katılın ve özellikle ücretsiz sertifikalı eğitimleri bir işe yaramasa bile mutlaka takip edin, alın…
Ve kızlar… Dudaklarınız büyük gözüksün diye o ruju burnunuza kadar sürmeyin rica ediyorum ya…
Not: Bu yazı bir dergi için yazılmıştı fakat dergi çıkmadığı için sizlerle paylaşmak istedim. Karadeniz Teknik Üniversitesi İİBF ( Titia ) ‘ nın güzel bir özeti olsa gerek.