Türklerin İlk Denizcisi Çaka Bey
  1. Anasayfa
  2. Kitap İncelemesi

Türklerin İlk Denizcisi Çaka Bey

0

Çaka Bey, tarihimizin en önemli simalarından bir tanesi. Hakkında onlarca araştırma, akademik metin, kitap, roman, hikaye ortaya konulan ve konulmaya devam edecek önemli biri. “Türklerin İlk Denizcisi Çaka Bey” adlı elimdeki kitap da bunlardan biri: İsmail Bilgin tarafından kaleme alınan ve “Timaş Çocuk” etiketiyle “Kahraman Türk Denizcileri” serisinde okuyucuyla buluşturulan eser, 6 – 10 yaş çocuklara hitap ediyor. Yaklaşık 94 sayfa olan eserin elimde 2020 yılında 2. baskısı yapılan nüshası bulunuyor. Yaş itibariyle bana uymuyor ancak ara sıra elime geçen farklı eserleri de okumaya çalışıyorum: böylelikle çocuklara hitap eden eserlerin nasıl yazıldığını, ne gibi eksiklikleri olabileceğini görmek ve paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı yazdığım sıralarda güvenilir kitap siteleri üzerinde 35 TL civarında satışının yapıldığını da belirteyim.

Orta Asya’dan ayrılarak Anadolu’yu yurt edinen ecdadımızın denizcilikle çok geç tanıştığı bir gerçek: Türklerin İlk Denizcisi Çaka Bey adlı kitap ise, tarihimizin önemli kahramanlarından biri olan ve çoğu tarihçi tarafından “ilk Türk Denizcisi” olarak literatürde paylaşılan birinin hayatının büyük bir bölümünü anlatıyor (Hakkında, kitabın ismiyle benzer olacak şekilde farklı kitapların da yayımlandığını söylemem gerek). Çaka Bey’in hayat hikayesinden esinlenerek çocuk hikayesi şeklinde anlatılanlara bakılırsa, başından geçen olumsuzlukları faydalı bir şekilde değerlendirip, denizciliği öğrenmesi ve bu şekilde fetihler gerçekleştirmesi, büyük bir başarı ve bu yaşananlar çocuklara iyi bir örnek olacak olaylar. Bu başarı beraberinde denizlerde de güçlenmemize, ecdadımızın daha uzak memleketlere gitmesine neden olmuş ve tarihimizi belki de çok farklı şekilde değiştirmiştir, bunu da hatırlamak lazım.

Kahraman Türk Denizcisi : Çaka Bey

Çaka Bey’in hayatından önemli bir kesiti anlatan kitabın ilk sayfalarında yazarın kısa bir biyografisini okuyoruz. İsmail Bilgin, çocuklara tarih bilincini aşılamak için, tarihimizden önemli simalar ile önemli olayların kurgularını yaş ölçeğine göre farklılaştırarak ortaya çocuk hikayeleri çıkartmış ve bunların bazıları önemli ödüller almıştır. Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturduğu için tarihteki ilk Türk amirali olarak kabul edilen Çaka Bey’in kitapta Bizans orduları ile giriştiği savaşı kaybetmesi ve sonrasında geçirdiği esaret dönemini fırsata çevirmesi ile sonucunda Bizans’a denizlerde sağladığı üstünlük yalın bir dille, çocukların anlayabileceği şekilde bizlere aktarılmış.

Türklerin İlk Denizcisi Çaka Bey adlı kitabın kapağında at üstünde Çaka Bey ile yanında Osmanlı ve Türk bayrağının renkleri bulunan gemiler bulunmakta ki ben beğendim. Ayrıca her sayfanın üst tarafında kitap ismiyle birlikte gemi çapası, ayrıca her sayfa numarasının altında da gemi dümeninin tasvir edilmesi çok şık ve güzel olmuş. Ayrıca kitabın bazı sayfalarında anlatılanı aktarmak için kara kalem çalışmalarına yer verilmiş: bazı resimlerin bir önceki sayfada anlatılanı aktarması dışında başarılı bir tercih olduğunu da ekleyeyim. 6 bölümden oluşan eserin yazı puntosunun da büyük olduğunu, bu tercihinde çocuk okuyucular açısından doğru olduğunu söyleyelim.

Çocuk kitaplarında bence en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri de Türkçe’nin doğru kullanılmasıdır. Çaka Bey’in hayatından kesitin anlatıldığı elimdeki bu kitapta Türkçe’nin kurallarına ve günlük yaşam diline uygun sözcüklerin anlaşılır ve sade bir dille kullanıldığını gördüm: ancak diyalogların çok kötü olduğunu, çocukların seviyesinde olmadığını düşünüyorum (örneğin, Çaka Bey’in adıyla alay edilen “Şaka gibi bir ad…” cümlesi çok gereksiz olmuş). Çocuklara kötü örnek oluşturacak argo sözcüklerinin kullanılmaması hikâye kitaplarının olmazsa olmazıdır: kitapta herhangi bir argo sözcüğün olmaması da güzel. Tarihimiz için çok önemli olan Çaka Bey’in başından geçen zorlukları aşarken kullandığı yöntem ve kısa kısa anlatılan düşünceleri, çocuklarımıza iyi örnek olacaktır.

Çocuklara hitap eden kitaplarda, kitabı okuyacak olan çocuklarımızın kendileri ile gerçek yaşantılarında da özdeşim kurabilecekleri iyi özellikleri olan kahramanın olması ve anlatılması gerekmektedir. Bu tip kitaplar, çocukların kişilik gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek ve onların toplumda kabul görmüş rollerle kendilerini bütünleştirmelerini sağlayacaktır. Çaka Bey adlı bu kitapta, kahramanımızın çocuklarımıza çok iyi örnek olabilecek bir sima olduğu açıktır: başından geçenleri anlatırken kurduğu “Silahın yanında kitap olmazsa ilerleme asla olmaz. Sadece dövüşerek büyüyemeyiz… İlim bence en büyük silahtır.” (s. 33) ve “Müslüman isem her işte en iyi ve en üstün ben olmalıyım. Bizler olmalıyız.” (s. 34) cümleleri gibi benzer cümleler, çocuklarımızı iyi ve doğru şekilde yönlendirebilecek anlamlı ve yerinde cümlelerdir.

Çaka Bey adlı kitabımızın belki de en önemli eksikliği yarıda biten hikayesi ile birlikte, son kısımda okuyucuya herhangi bir öğüt verici, ders çıkarıcı yargının paylaşılmaması olmuştur. Hikayenin ana temasını okuyucu çocuk anlayabilecektir ancak giriş – gelişme – sonuç gibi basit denklemin son saç ayağını yazmamak, bu kısmın anlaşılmasını okuyucu olan çocuğa bırakmak doğru bir tercih değil: kapak ve içerikte paylaşılan görseller ile kullanılan dil açısından başarılı olan eserin, son tahlilde çocukları doğru yönlendirme adına ders çıkarıcı bir yargıyı ve öğüt verici cümleleri paylaşmaması eksiklik olarak göze çarpmaktadır.

Son tahlilde: hem aileler hem de çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenler açısından çocuklara okuması için verilen kitapların çocukların sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimlerini etkilediklerinden dikkatli bir şekilde seçilmesi, sadece kapağına – içindeki resimlere bakarak karar verilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Ben de bu düsturla yukarıdaki düşüncelerimi yazdım ve belki konuyu araştıran ebeveynler olur diye bu kitabı okudum: sonuçta içerik olarak beğendiğim ancak kısmen eksiklikleri olan kitabı aileler ve öğretmenler çocuklarımıza okutabilir.

İlk Türk Denizcisi Çaka Bey çocuklarımıza örnek olabilecek önemli bir isim

Geleceğimiz olan çocuklarımız açısından kitap okuma yaşının daha da aşağılara (en az 4 – 5 yaş olmalı bence) çekilerek, daha çok kitap okumalarının sağlanması elzemdir. Ancak yine geleceğimiz olan çocuklarımıza küçük yaşlarda yanlış kitapları okutmak, faydadan çok zarar verebilir: o yüzden dikkatli olunması gerekmektedir. Naçizane, ben de kısa bir otobüs yolculuğu sırasında, farklı bir kitap okumak yerine bu kitabı okumak, belki merak eden ebeveynler için düşüncelerimi paylaşmak istedim. Umarım beğenilmiştir.

Çaka Bey’in Oğuzların Çavuldur boyuna mensup bir Selçuklu komutanı olduğunu, Bizans İmparatoru III. Nikiforos’un dikkatini çekerek saraya alındı ve kendisine en asil anlamına gelen protonobilissimus unvanı verildiğini, 1081 yılında tahta İmparator I. Aleksios geçince kendisine verilen unvan ve ayrıcalıklar geri alındığını ve saraydan gizlice ayrılarak Anadolu Türkmenlerinin arasına katıldığını, Rodos ve Samos adaları gibi önemli adaları fethettiğini, denizcilikte önemli başarılar elde ettiğini;

Dahası: Bizans entrikaları sonucunda Selçuklu padişahı 1. Kılıçarslan tarafından verilen ziyafet sırasında padişahın kendisi tarafından öldürüldüğü (ki bu üzücü olayın ayrıntısı Zamana Sorular kitabında trajik bir şekilde anlatılmıştı) burada uzun uzadıya anlatmadım: zaten kitapta da sadece Bizans ile giriştiği savaş ve esaret dönemi ile adaları fethettiği dönem çok ayrıntıya girilmeden anlatıldı. 6 – 10 yaşındaki bir çocuk için tarihi ayrıntılar ve entrikalar çok önemli değildi: önemli olan kahramanımızın zorluklarla baş etmesi, inancı, sabrı, çalışkanlığı gibi özelliklerini doğru bir şekilde anlatmasıydı, bunu da iyi yaptı.

İyi okumalar.

  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 1
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim
Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir